Beşiktaş Jimnastik Kulübü yöneticilerinin; spordan anlayan, sporun içinden gelen, sporun her dalında ve yönetim anlayışında çağa ayak uydurabilen vizyoner bireyler olmalarını bekleriz, değil mi? 

2000'li yılların başından beridir başkan ve yöneticiden yana yüzümüz gülemedi. Sorunun temelinde yatan çok acı bir gerçek var: Gelenlerin Beşiktaş'a hizmet etme amacı yerine prestij veya statü edinme hedefleri olması.

Kongre üyelerinin çoğu uzun bir süre paralı başkanlardan yana tercihini kullandı. Bu paralı başkanların ülke ekonomisine yön veren, global ölçekli şirket yöneticilerinin Beşiktaş yönetimindeki  başarısızlıklarını açıklayacak başka bir sebep bulamıyorum. Beşiktaş'ı borç batağında yüzdüren bu yöneticilerin şirketleri ise her geçen gün büyüdü. 

Kısa bir süre sonra tekrar seçim var. Yeni adaylardan ricam Sayın Seba'nın adını seçim malzemesi yapmamaları. Rahmetliye layık olmak sözle değil icraatla olmalı. 
Böyle sürekli olağanüstü seçimler hem kulübe ciddi masraf, hem de bu kaotik ortam sporcularımızı geriyor.

Bir önceki seçimde sayın Arat'ı desteklediğimi açıklamıştım. Yanılmışım.

Alelacele, mesnetsiz vaatlerle iş başına gelmiş bir yönetim, kısa zamanda dağıldı. Başkan uzun zamandır hazırlandığını beyan etmişti seçim arifesinde. Ancak yaşanan süreçte ve gelinen noktada, durumumuzu iyiye götürecek, uygulanabilir herhangi bir proje göremedik.
 
Beşiktaş kongre üyesi olarak artık sadece kulübe, Türk sporuna hizmet edecek bir başkan ve yönetim kurulu istiyorum. Paralı değil, parayı yönetmeyi bilen başkan istiyorum. Tribüne oynayan değil, tribünün ve sahanın menfaatini, kişisel hesaplarının üstünde tutan bir başkan istiyorum.
Yeni listeleri sabırla bekliyorum. 

Her iki Başkan adayı da  insanları kandırmadan inandırıcı vaatler vermeleri lazım.
Adayların ‘kulübün borcunu şu kadar zamanda bitireceğim!’ şeklindeki vaatlerine karşı bir sorum olacak. Hangi projelerle bu borcu şu kadar zamanda bitirecekler? Bugüne kadar  borç bitirmek değil, borç büyümedi mi? Bu konuda akılcı projeler duymak istiyor .
Yanlış ve duygusal bir seçim yapıp da " Allah kahretsin, elim kırılsaydı da oy vermeseydim " gibi komik hayıflanmaların da hiçbir anlamı yok çünkü iş işten geçmiş olacaktır. Kongre üyelerinin , oy verirken, Beşiktaşlılığın ne demek olduğunu anlayan, Beşiktaş'a gönülden bağlı adayları iyi incelemesi, Beşiktaş'ın manevi değerlerine sahip çıkacak, koruyup kollayacak bir başkanı seçeceğine emin olması gerekir. 
Başkanlar ve yönetimler gelip geçici, baki kalan bizleriz.Bakın maçlara gelenlere, hangi giden başkan maçlara geliyor. Bırakın giden başkanları onların yöneticilerini bile birkaçı hariç tribünde göremiyoruz.

Sayın Seba gibi, başkanlığı bıraktıktan sonra da alnı açık bir şekilde, dimdik her maçta tribünlerde yerini alacak, taraftarların her fırsatta onları ayakta alkışlayarak karşılamalarını sağlayacakları icraatlara imza atmalarını yürekten diliyorum.
24 senedir birçok kez yanıldık artık, yanılma lüksümüz kalmadı.

Masis Kuyumcu / Duhuliye