Eduardo Galeano “Gölgede ve Güneşte Futbol” isimli kült kitabında futbolla ilgili şu satırlara yer verir; “Siz hiç boş bir stadyuma girdiniz mi? Deneyin bir kez. Sahanın ortasında durun ve dinleyin. Boş bir stattan daha hüzünlü, kimsesiz tribünlerden daha dilsiz bir şey yoktur.”
Ülkemizde devlet destekli statlarımız yenilenirken, eski statlar ve stat halleri anılarda silinmez yerlerini alırken, futbolun içinde tartıştığımız üç ana konu ‘yönetimler’, ‘hakemler’ ve ‘stat zeminleri’ bir kısır döngü içerisinde konuşmaya devam ediyoruz.
Ne zaman ki ‘mevsim rüzgarları’ bize artık yağışlı ve soğuk günlerin habercisi oluyor işte o zaman başlıyoruz üçüncü konunun kitap kapağını kaldırıp, önsözü geçip ilk satırdan okumaya hatta acınacak zemin halimize espride yaparız ‘patates tarlası’ benzetmesiyle…
Futbolun seyir keyfini artırmak için önemli olan tek şey transfer yapmak değil ki bunu da beceremiyoruz o ayrı bir tartışılacak konudur. Kulüplerimizin hafıza defteri gereksiz, yetersiz ve bol sıfırlı transfer listeleriyle dolup taşarken, futbol her anlamda her maçı kaybederken kazanan sadece futbolu yönettiğini zanneden ama aslında nalıncı keserinden farkı olmayan yöneticilerdir.
Bu yöneticiler, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve hükümeti olmasa aslında futbol adına koca bir hiçtirler.
Sadece kendilerine yatırım yaparlar hatta o berbat transfer listelerinin oluşmasında da tek sebep bu dur.
Kulüplerinin transferlere, miadı dolmuş futbolculara ve onların iplerini tutan menajerlere ödediği paraları, her sezon işin içinden çıkılmaz hale dönen ekonomik tablonun gerçekliği umurlarında değildir. Onlar sadece “ben ne kazanıyorum” derdindedir. Kulüpleri kurtaracak bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti var olmaya devam ettikçe de bu böyle sürecektir.
Kendilerini değil de kulüplerini düşünseler o gereksiz transferlere harcadıkları paraların belirli bir kısmı ile devletin hizmetlerine sunduğu statların zeminlerini, çimlerini bulundukları kentin mevsim ve hava şartlarına en uygun zemine sahip hale getirir ve bu işin devamlılığını sağlamak adına da bu işlerin takibi ve sağlıklı yürümesi için alanında yetişmiş uzman kişilere teslim ederler.
Bunu yapmaktansa işin kolayına kaçmak en güzelidir.
Futbolumuzu kurtaracak genç yıldızları adeta iğneyle kuyu kazar gibi zorla buluyoruz sonra da aman bu zeminde sakatlanmasınlar diye dualar ediyoruz.
Semih Kılıçsoy ülkenin parıldayan futbol yüzü, geleceği ama biz elimiz yüreğimizde seyrettik Semih’i Kayseri stadının zemini üzerinde futbol oynamaya çalışırken ve bir özür bekledik hem kendi oyuncularını hem de rakip futbolcuları böyle bir saha zemininde futbol oynattıkları için Kayserispor başkanı ve heyetinden ama onlar yine bildik yolu yani futbolun tartışılacak üç konusundan hakemleri seçtiler.
Kolaydı çünkü onu seçmek hem de çok kolaydı…
Mehmet Eyüp Yardımcı | Fotospor