Maç başlıyor, çok tempolu...

İki taraf da açık oynuyor...

İki defans arasındaki mesafe çok geniş.

Topu alan, pas yapa yapa rakibin üstüne gidiyor.

Oynayanlar da seyredenler de keyif alıyorlar ama tabii futbolun aslı bu değil.

Bu ikinci kalite bir maç.

Zevkli mi? Zevkli...

Heyecanlı mı? Heyecanlı...

İlk yarı böyle geçiyor.

Beşiktaş defansında büyük hatalar, yenen gol, Göztepe'nin penaltı kaçırması daha doğrusu kalecinin kurtarması derken ikinci yarı başlıyor.

Kalite ve tempo giderek düşüyor.

Ghezzal, Beyoğlu'nda gezer gibi topu sürüyor, vuruyor, top köşeye gidiyor.

Göztepe pes etmiyor.

Siyah-beyazlıların hatasıyla da bir hayli pozisyon bulmaya başlıyorlar.

Kimini kaçırıyorlar kimini de Ersin kurtarıyor.

Şu cümleyi söylersek maçın ne olduğunu daha iyi anlatırım herhalde; dün sahanın en iyi adamı kaleci Ersin'di.

Beşiktaş'ın nasıl oynadığını düşünün.

Fazla lafa gerek yok. Beşiktaş 3 puanı aldı amma velakin bu oyunla ilerki maçlarda ne yaparlar? İşleri zor.

Göztepe ateş hattında. İyi mücadele ediyorlar, iyi futbol oynamaya çalışıyorlar ama onların da defans zaafları var.

Ligde kalacaksan ya da şampiyon olacaksan önce az gol yiyeceksin.

Çünkü bir gol yersen, iki gol atmak zorundasın kazanmak için.

Futbolun gerçeği. Yoksa iyi top gezdirene, iyi pas yapana 3 puan vermiyorlar.

Futbol değil, top oynandı.

Hakem iyi maç yönetti. Beşiktaş'ın attığı ilk golde avantajı doğru uyguladı.

Hakem iyi yönetti de VAR iyi değildi.

Hakem yakalayamayabilir penaltıyı atanla tutan önemli.

Atan da tutan da ihlal yapmadılar. Zaten Ersin topu tutmuyor çeliyor. Ama ersin topu çeldikten sonra topa ikinci vuran adam

Beşiktaşlı oyuncu. Topa vurulduğu an ceza alanı ihlali yapıyor. Topa vuruyor, uzaklaştırıyor o zaman bu penaltının tekrarını gerektirir. Bunu da VAR'daki Yaşar Kemal Uğurlu'nun ikaz etmesi lazımdı.

Erman TOROĞLU / Sabah