Senad Ok' un sözlerinden öne çıkanlar şu şekilde: 

MAKİNE DÜZENİNDE ÇALIŞMAN LAZIM 

Genel olarak şöyle değerlendirmek gerekiyor. Sistem oyunculardan daha önemlidir. İstenildiği kadar iyi oyuncu alınsın vesaire ama ben bu sistemin riskli olduğunu düşünüyorum. 3-4-1-2 ya da 3-4-3... Geçen sezon son 8 haftada gördük. O boşlukları vermemek için makine düzeninde çalışman lazım. 

RAKİPLERİNİN MAKİNE DÜZENİNDE OYNAMASINA GEREK YOK 

Fenerbahçe'nin makine düzeninde oynamasına gerek yok. Galatasaray'ın, Trabzonspor'un makine düzeninde oynamasına gerek yok... Dengede götürdüğü, gol yemediği her maçı kazanma ihtimali rakibine göre daha fazla. Çünkü klas ayakları var. Ama sen 3-4-1-2'de, bahsedilen isimler geri dönmediğinde, Ersin'le Saiss'in arasında bırakılacak olası boşluk... Beşiktaş'ın bunları kusursuz şekilde yapması gerekiyor. 

TRANSFER POLİTİKASI OLARAK BEŞİKTAŞ'I SİVASSPOR’A BENZETİYORUM 

Ben Beşiktaş'ın transfer politikasına saygı duyuyorum. Hatta Ahmet Nur Çebi'nin açıklamasını biraz Sivasspor'a benzetiyorum. Sivasspor'un bir tavan ücret politikası vardı. Diyelim (x) lira. Bunun üstüne kimseye para vermiyoruz. Ben biraz ona benzetiyorum. Bu, çok önemli bir prensip kararıdır. 

BU SİSTEMİN BEŞİKTAŞ'I ZORLAYACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM 

3-4-3... Bunu oynayacağız diyor Ismaël. Her ne kadar bu yönteme katılmasam da, bir yolu, bir yöntemi var yani. Buna da saygı duyuyorum. 
Oyuncular istediği kadar iyi, etkili olsun; ben bu sistemin Beşiktaş'ı zorlayacağını düşünüyorum. Umarım yanılırım. Valerien Ismaël umarım kusursuz bir sistem ortaya koyar. 

SERDAR'A BRAGA'NIN VE SAMPDORİA'NIN BİR İLGİSİ VAR

Bunun yanında, genç oyunculardan da bahsetmek lazım. Serdar Saatçı konusu var. Onun da ayrılma ihtimali söz konusu. Tabii ki Beşiktaş Kulübü oyuncuyu tutmak istiyor. Ama Serdar'a Braga Kulübü'nün ve Sampdoria'nın bir ilgisi var. Hani o geliyor, böyle olacak, şöyle olacaktan ziyade, Emirhan kaldı; Serdar'ın da kalması bence Beşiktaş için çok değerli.