Cenk ve Aboubakar, aynı oyuncular değil ama diğer herkes rolünde olunca iş daha kolay oluyor.

Beşiktaş’ın çok güçlü bir A planı var. Bu plan, herhangi bir sebeple arızaya uğradığında ikinci bir plan ortaya koyamıyor belki.

Ama hemen hiç vazgeçmeden, hiç moral bozmadan A planına geri dönebiliyor.

Cenk ve Ghezzal’ın takıma katılışı, alışıldık oyuna hemen dönüşü sağladı.

Bu standardı hemen yakalayabilmek, takılıp düştükten sonra zor bir rakibe hiç bir moral bozukluğu olmadan ilk saniyeden itibaren üstünü sağlamak önemli.

Cenk ve Aboubakar aynı oyuncular değil ama diğer herkes rolünde olunca iş daha kolay oluyor.

Beşiktaş’ı rakiplerinden ayıran da bu sanırım. Çok güçlü bir A planı var.

Bu plan herhangi bir sebeple arızaya uğradığında ikinci bir plan ortaya koyamıyor belki.

Ama hemen hiç vazgeçmeden, hiç moral bozmadan A planına geri dönebiliyor. 23. dakikaya gelindiğinde 1 gol ve direkten dönen 3 şutları vardı. O kadar geri dönebiliyor yani. 

Oğuzhan ve Atiba...

Cenk’i tamamlayan Larin, rolüne döndü.

Ghezzal pasörlüğüne...

Ancak sistemin işlemesinde kuşkusuz Oğuzhan ve Atiba’nın son dönem ortalamasının üstüne çıkması hayati rol oynadı.

Bu olunca Souza ve Atiba, rakibin oyun kaynağı Salih’le daha rahat mücadele edebildi.

25’den sonra doğal olarak biraz geri çekilince özellikle oyun kurarken Alanya baskısı sonuç vermeye başladı.

Salih’in çok çabuk yön değiştiren paslar atışı, Atan’ın takımını pozisyonlara soktu.

Alanya forvetleri vuruşlarda çok ama çok kötü, Ersin ise çok kötü ama güvenliydi.

Hatta Souza ve Vida’dan tepki görecek kadar.

Yalçın, sorunları çözdü

Bir savunma takımı değilseniz, Beşiktaş’a karşı girdiğiniz pozisyonu da atamazsanız bunun cezası ağır oluyor bu sene.

Öyle de oldu. Kuşkusuz Caulker’ın defansta yarattığı güvenden yoksun ve Efecan’sız olmak Çağdaş Atan için zaten büyük sorundu.

Sergen Yalçın ise muhtemel sorunları daha başlamadan çözdü. 3 gün önceki zor oyun ve skordan, ilk maçta kaybettiğin bir rakibe karşı ilk saniyeden böyle başlayabilmek çok önemli iş.

Hele şampiyonluk baskısı altında.

Mehmet DEMİRKOL / Fanatik