Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ve yayıncı kuruluş arasındaki beIN Sports arasındaki kriz bugün Nihat Özdemir'in "Yeni yayın ihalesi yapacağız" açıklaması ile yeni bir boyut kazandı. Peki bu sürece nasıl gelindi? İşte adım adım kriz ve yaşananlar...

Özdemir '2 yıl uzatacağız' demişti

Geçen sezon pandemi nedeniyle liglere ara verilmesi sonrası TFF Başkanı Nihat Özdemir, 16 Mayıs 2002'de bir televizyon kanalına verdiği söyleşide beIN Sports'un kendilerinin startejik ortakları olduğunu söyleyerek şu açıklamayı yapmıştı: "beIN Sports ile 5 yıllık sözleşmemiz var. 2 yıl daha devam edecek. Son 3 ay haricinde ödemelerde problem yok. Kendileriyle görüşüyoruz. Onlar da haklı olarak reklam gelirlerinin olmadığını söylüyorlar maçların olmadığı bu bölümde. Kendileriyle görüşüyoruz. Türkiye'ye çok büyük yatırım yaptılar. Bizim stratejik ortaklarımızdan biriler. Kendileriyle 2 yıl daha ortak bir şekilde çalışmaya devam edeceğiz."

Küme düşmenin kaldırılmasıyla ilk kriz

TFF Başkanı Nihat Özdemir, 29 Temmuz 2020'de Süper Lig'de 2019-2020 sezonu için küme düşmenin kaldırıldığını ve gelecek sezonun 21 takımla oynanacağını açıkladı. Alınan bu karara yayıncı kuruluş beIN Sports'tan tepki geldi. Digiturk Spor İçeriklerinden Sorumlu Grup Başkanı Saad Saleh Al-Hudaifi, "Kimse bize bu konudan bahsetmedi. Bizim için çok zor bir durum. Ligi bu şekilde yayınlamak kolay değil" diyerek krizin ilk işaretini verdi.

Ödemeler yapılmadı, lig başlarken kriz patladı

Ödemeler yapılmadı, lig başlarken kriz patladı

Yayıncı kuruluşun paraları ödememesiyle 2020-21 sezonu krizle başladı. Ekim ayında TFF Başkanı Özdemir, yayıncı kuruluşa paraları ödemesi için 3. ihtarnemeyi çektiğini kamuoyuna açıkladı. İhtarnamede, "2020-21 sezonu için şu ana kadar ödenmesi gereken meblağdan ‘eksik kalan’ 83 milyon 300 bin doların tarafımıza ivedi olarak ödenmesine, aksi halde sözleşme gereği yasal işlerin başlatılmasına” yazıyordu. Yayıncı kuruluşun ise bu çağrıya kulaklarını tıkadı.

Teminat mektubu neden devreye sokulmadı?

1 Eylül 2020'de yapılan TFF Mali Genel Kurulu'nda sunulan finansal rapora göre yayıncı kuruluştan alınmış yaklaşık 277 milyon Euro'luk teminat mektubu bulunuyordu. "Yayıncı kuruluş ödemeleri aksattığında veya yayın ihalesi kriterlerine uymadığında TFF neden bu teminatı devreye sokmadı?" sorusuna net bir yanıt verilemiyordu.

Koç'un 'garip ilişki' açıklaması

Krizin bir türlü çözülememesi üzerine Fenerbahçe Başkanı Ali Koç'un 14 Ekim 2020'de "Federasyon ile yayıncı arasında garip bir ilişki var" açıklamasını yaptı, Yayın ihalesindeki krizin sadece para mevzusu olmadığı, başka boyutlarının da olduğu kulislerde konuşuluyordu. İddiaya göre yayın ihalesindeki krizin perde arkasında bir ilişkiler ve güçler çatışması vardı.

Devreye Bakan Kasapoğlu girdi

Devreye Bakan Kasapoğlu girdi

Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, 17 Kasım 2020'deTFF Başkanı Nihat Özdemir ve beIN Media Grubu’nun CEO'su Yousef Al-Obaidly ile bir araya geldi. Bakan Kasapoğlu, yapılan toplantının ardından, TFF ile beIN SPORTS arasındaki yayın anlaşmasının sağlandığını ifade etti.

Resmi açıklama gelmedi, protesto yapıldı

Bakan Kasapoğlu, duyurmasına rağmen resmi imzalar bir türlü atılmadı. Ödemeler konusunda kriz yaşanıyordu. Aralık ayında Kulüpler Birliği toplantısında yayıncı kuruluşu protesto etmek için maçların başında 1 dakikalik mücadeleyi protesto etme kararı alındı ve uygulandı. Yayıncı kuruluş, takımların kadrolarını ekrana vererek protestoyu sansür etmeye çalıştı.

29 Aralık'ta anlaşma imzalandı

17 Kasım'da TFF, yayıncı beIN Sports ile mutabakata varıldığını açıklamış ama resmi imza bir türlü atılamamıştı. 29 Aralık'ta TFF resmi internet sitesinden anlaşmanın imzalandığını duyurmuştu. Ancak anlaşılan miktar duyurulmamıştı. Ajansspor özel haberiyle bu miktarı ortaya çıkardı. TFF ile yayıncı kuruluşun 2.6 milyar TL'ye el sıkışmıştı. Bu paranın yüzde 80'i 21 Süper Lig takımı arasında paylaşılacak, TFF alt ligler, hakemler ve diğer harcamalar için yüzde 20'lik bir pay alacaktı.

Bir kulüp başkanı mı krizi körükledi?

Cumhuriyet gazetesi yazarı Arif Kızılyalın o dönem konuyla ilgili bir yazı yazdı. Buna göre krizde Süper Lig'de başkanlık yapan bir kişinin parmağı vardı. Kızılyalın'ın iddiasına göre, Bakan Kasapoğlu'nun da bulunduğu ortamda 2 milyar 350 milyon lira artı 300 milyon Spor-Toto isim hakkı karşılığı el sıkışılmış, Katarlı beIN Sports, tutarı kabul etmişti. İmzalar gecikmeyle atılmıştı. Çünkü Katarlı Yusuf el Obaidly, isim hakkı olan 300 milyonun kulüplere değil kendilerine verilmesini istemişti. İddiaya göre de futbol dünyasının son 20 yılda yükselen değeri bir kulüp başkanı Obaidly'ye el altından, "Türk futbolunu ederi 2.3 milyar bile değil" diyerek bir anlamda gazı vermiş, kapalı devre futbol söyleşilerinde de “Ekonomik şartlar kötü, 2.3 milyar da iyi rakam" demişti.."

Türk futbolunun içinden gelen birinin yayın gelirlerinin düşmesinde rol oynadığını iddia eden Kızılyalın, aynı kişinin kulüplerin değil Katarlıların hakkını savunduğunu söylüyordu: "Naklen yayın ücretlerinin ilk el sıkışılan 500 milyon dolardan 2.3 milyar TL'lere gerilemesinin mimarı aslında Katarlılar değil, Türk futbolunun içinden biri. Aynı kişi TFF'nin beIN Sports ile 80 milyon dolarlık alt ligler yayın hakkı için mahkemeleştiği ve kaybettiği süreçte pasif kalmış, ortalarda gözükmemiş, kulüplerin değil Katarlıların hakkını savunmuştu."

Anlaşma sağlandı ama kriz bitmedi!

14 Ocak'ta Ajansspor özel haberinde anlaşma sağlanmış gözükmesine karşın krizi bitmediğini duyurdu. İddiaya göre; pandemi nedeniyle zor günler geçiren Süper Lig kulüplerine destek vermek için Spor Toto harekete geçti. Ancak, hukuki olarak isim hakkını yayıncı kuruluş satıyordu. Kulüpler ile yayıncı kuruluş arasındaki anlaşmazlık yüzünden isim hakkı konusunda gelişme yaşanmıyordu.

Islak imza yok!

27 Ocak'ta Ajansspor özel haberiyle ödeme krizinin aşılmadığını bir kez daha okuyanlarıyla paylaştı. Buna göre TFF ile beIN Sports arasında mutabakat sağlansa da henüz ıslak imza atılmamıştı. Çünkü TFF ve yayıncı kuruluş arasında 1 sezon için ödenecek miktar arasında hâlâ mutabakat sağlanamamıştı. Bugüne kadar TFF'ye yapılan ödeme 800 milyon liraydı. Ancak geçen sezonla kıyaslandığında yapılan ödeme düşüktü. Yayıncının geçen sezon baz alındığında ödemelerin yüzde 65'nin yapılmış olması gerekiyordu. Yayıncı kuruluş, 2 milyar 300 milyon lirada, TFF'nin ise 2 milyar 600 milyon lirada diretiyordu. 20 Ocak'ta ödeme yapması gereken yayıncı kuruluş, yine kriz çıkarmıştı. TFF bunun üzerine ihtarname çekmişti.

Ve yeni ihale açıklaması

Kriz sürerken TFF Başkanı Özdemir, yeni yayın ihalesinin duyurusunu yaptı. Gelecek sene yayıncı kuruluşun sözleşmesinin bittiğini belirten Özdemir şu açıklamayı yaptı: "Yeni bir ihale sürecine gireceğiz. Bütün dünya yayıncı kuruluşlarını davet edeceğiz. Türkiye büyük bir nüfus, 83 milyon insan var. Bu sene 2020-2021 sezonu. 2021-2022’de bunların sözleşmesi bitiyor. Şu anda dördüncü yılları, bir yılları daha var. Biz 2021’in haziran ayından itibaren ihale hazırlıklarıyla beraber ilana çıkmak durumundayız. Bu senenin haziranı ile aralık ayı arasında yeni yayıncı kuruluşun ihale dosyasını hazırlayıp kamuoyuna çıkacağız. Bunu bütün ülkelere, bütün dünyadaki yayıncı kuruluşları ‘gelin ihaleye girin’ diye davet edeceğiz."

Önümüzdeki günlerde anlaşma sağlanır mı bilemeyiz ama yayın konusundaki krizin nasıl çözüleceği konusunda tam bir belirsizlik yaşanıyor.

Kaynak: Ajansspor