Ahmet Akpınar’ın açıklamaları şu şekilde:

Şafak Mahmutyazıcıoğlu’nun görüntülerini izledim. Arada bir sorun varsa, size iftira atılıyorsa hukuki yoldan halletmek mümkün. Arka arkaya kafaya atmalara alışık değiliz. Bizim gözümüzün içine baka baka küfreden insanlar oldu. Ama aklımıza kafa atmak gelmedi. Ortada söylentiler var. Bakıyorsunuz hep aynı insanlar etrafında dönüyor işler. Mafyavari işler görmedik. Birinin sahte fatura kesmesi, birinin çapkınlığı, birinin sahte belgeyle yönetim kurulu üyesi olması. Böyle şeylere alışık değiliz.

Ahmet Akpınar: ”Beşiktaş anormal bir şekilde soyulmuş”

O faturayı anlayabilmiş değilim. 700-800 bin liranın danışmanlık ücreti adı altında kesilmesi bana çok enteresan geliyor. Beşiktaş’ta paralar bir şekilde çalınmış. Çalmak için de kılıflar üretilmiş. Başka bir açıklaması yok. Stadyuma ne yapılmış? Sayın Başkan çıktı, Şafak Mahmutyazıcıoğlu’nun cebinden 6 milyon TL harç ödediğini söyledi. Bilançoya bakıyoruz. Göremiyoruz. Beşiktaş anormal bir derecede soyulmuş. Bakalım incelemeye geçildi. İncelemede ne çıkacağını göreceğiz.

Ahmet Akpınar: ”Ahmet Nur Çebi, bu hataları nasıl görmemiş?”

Sayın Başkan Ahmet Nur Çebi, 6.5 sene İkinci Başkanlık yaptı. İcra Kurulu Başkanı’ydı. Böyle hatalar yapıldığında nasıl görmemiş? Herhalde kendisi de zamanı geldiğinde günah çıkarmak zorundadır. Kimse bunu göz ardı etmesin.

Ahmet Akpınar: ”Kulübe çay parasını bile fatura eden yöneticiler var”

Candaş Tolga Işık, taksiye binip 150 lirayı bile Beşiktaş’a makbuz kesmiş. Muhasebe kayıtlarında bu var. Hepimiz o görevlerde bulunduk. Bizler de görev yaptık. Ölünce herhalde bizim için çelenk yollarlar. Ama bize hırsız demeyecek kimse. İyi anılacağız. Çay içip, kulübe fatura kesen yöneticiler var.

Ahmet Akpınar: ”Fikret Orman, güneşi balçıkla sıvadı”

Ahmet Nur Çebi’ye tavsiye

"Beşiktaş'ın 2004'teki şampiyonluğunu verdiler"

Ben daha önce 2004 şampiyonluğunun kaybedilmesini araştıran komisyonda yer aldım. Dönemin başkanı Serdar Bilgili ve ikinci başkanı Hüsnü Güreli, Beşiktaş'ın 2004'teki şampiyonluğunu verdiler. Bunu her yerde, herkesle tartışırım.