Beşiktaş'ın efsane isimlerinden Ali Gültiken kulübün gündemdeki en önemli konularını duhuliye.com'a yorumladı. İşte Ali Gültiken'in yorumladı:

BORÇ YAPILANDIRMA 

Konu tam olarak kamuoyunun bilgisine sunulmadı. Tam olarak anlatılmadı insanlara. Yalnızca görüşmelerle alakalı bir takım haberler düşüyor. Şöyle bir gerçek var. Kulüpler zor durumda ve Beşiktaş'ta bu zincirin içerisinde yer alıyor. Geçen yıldan bu yana hayli sıkıntı var. Çok oyuncu ayrılmak istedi, sözleşmelerini feshedecek duruma gelenler oldu, kulübe ihtarname çekenler oldu. Bugün de yükek maliyeti sebebiyle gönderilmesi düşünen oyuncular var. Kulüp bu sıkıntıları Ziraat Bankası anlaşmasıyla çözüp açıklığa kavuşturursa çok iyi olur. Ancak anlaşmanın detaylarını öğrenmemiz lazım.


ANLAŞMA TÜM CAMİANIN ONAYINDAN GEÇMELİ


Külüpler dernek statüsünde olduğu için bu tarz mali anlaşmaları mali genel kurula taşıdıktan sonra onay alınıp yürürlüğe geçirmek gerekir. Böyle yapılsa Beşiktaş için daha sağlıklı olur. Çünkü yüksek borçlanmalar yapılıyor ama yönetici bugün var yarın yok. Burada camia adına karar alınıyor. Bu kararların yönetici, kongre üyeleri ve taraftarla görüşülüp camia olarak alınması daha sağlıklı olur. Böyle yapılmazsa bu konular ileride çok farklı şekillerde tartışılır. Yönetimler de bunu izah etmekte zorlanır.

YÖNETİCİ BUGÜN VAR YARIN YOK


Şirketlerin denemtimi çok sıkı şekilde yapılmalı. Bugün kulüplerin hepsi yüksek sevviyede artmış seviyede. Kulüpleri borçlandıranların hiçbir sorumluluğu yok. Çekip gidiyorlar, kulüpler batmanın eşiğine geliyor. Beşiktaş da bu kulüplerden birisi. Bugün bir yapılandırma yapılacaksa, bir yerden para geldiğinde borçlar kapatılacaksa, sonrasında çok ciddi bir kontrol mekanizması kurulmalı. Yoksa borçlar kapatılacak ancak sonrasında yeniden borçlanılacak. Bu bakış açısnın değiştirilmesi için kontrol şart. Bu sistem sağlıklı bir hale getirilmeli. Anlaşmanın altına imza atan yöneticilerin kefalet ve hesap verebilme durumu olmalı. Yoksa değişen hiçbir şey olmaz. Kulübü bugün bu hale getirenler yöneticilerin hesap verme zorunluluğu olmamasıdır.


UMUT GÜNER'İN İSTİFASI KİŞİSEL TERCİHİDİR


Umut Güner'in istifası onun kişisel tercihidir. Beşiktaş'ı bağlayan bir durum söz konusu değil. İşin özünde şunu unutmayalım. Aslolan Beşiktaş'tır. Bu koltuklara gelip gidenler olabilir. Bu koltuklarda kimler oturdu kimler. Bazıları artı şekilde anıldı bazıları farklı şekilde anıldı. Yöneticilik böyle bir şey, sorumluluk alıyorsunuz. Ancak koltuklara oturmak bir güç sağlıyor insanlara. Zaman zaman bu gücünden kendilerinden kaynaklandığı yanılgısına düşüyorlar. Sonra koltuktan indiklerinden gücün aslında nerden geldiğini görüyorlar. Bu süreçler böyle işliyor. Hiçbir şey ne Beşiktaş'ın isminden ne de markasından önemli değil. Sanki kendi güç kavgalarının içerisinde bir çatışma var gibi görünüyor. İleride daha da açıklığa kavuşacaktır. 


ŞAFAK MAHMUTYAZICIOĞLU DEĞİL BAŞKAN AÇIKLAMA YAPMALI


Burada bir yönetim kurulu var. Kurulun da bir başkanı var. Bu işlerde başkan sorumludur. Baktığınızda yönetim kurulunu seçen başkandır. İnsanlar başkana oy veriyor sonuçta. Bu olaylara cevap vermesi gereken Beşiktaş Başkanı'dır. Ortada yapılan bir şey varsa, bu insanlar başkandan habersiz yapamaz. Ben yöneticilere falan bakmam. Kimse başkandan bağımsız iş yapamaz. Kişiler üzerinden bir yorum yapmam, bir bütün olarak bakıyorum. Bu durum camiayı yaralayan  bir durumsa camiayı ikna etmeliler.


BEŞİKTAŞ'IN TRANSFER POLİTİKASI VE ABDULLAH AVCI


Abdullah Avcı eğitici bir teknik adam. Eldeki kadroyu sorunsuz bir şekilde devam ettirilebilirse tekrar yarışın içinde yer alır Beşiktaş. Sorunsuz bir şekilde derken neyi kastediyorum?  Kalacak gidecek isimler hemen belirlenirse, maaş ve ödeme konusunda sıkıntı yaşanmazsa, yapılacak birkaç takviyeyle her zaman potada olur diye düşünüyorum. Ben buna inanıyorum. Oğuzhan var takım içerisinden bir transfer olabbilir. Lens'in yerine birisi olabilir. Ayrıca Abdullah Hoca'nın istediği bir sol stoper var diye biliyorum.

Erdal Cömert / duhuliye.com