Giresun maçında öne çıkan başlık nedir diye sordum insanlara... İçten içe hakemin futbolu bilmediğini orta yere koyarlar diye terennüm ediyordum ama, Bakın ciddi bir kalabalık neleri öne çıkarmış... Golü koklayan bitiriciliği yüksek forvet...

11 kişiyle defans yapan takımların ligden düşürülmesi gerektiği... Lakin hemen akabinde cevap düşmüşler. Futbol özgür bir oyun, sen büyük takımsan kapanan takımları çözeceksin diye...

Valerien Ismael'in bu sisteminde üst seviye oyuncular olması gerektiği... Buna dayalı çözüm üretmede sıkıntı yaşanacağı.... Talisca tipi bir ikinci çilingirin şart olduğu... Hocanın bazı bölümlerde risk alması gerektiği....

Gereksiz top kayıpları fikri baya çok bu arada... Bu hoca ile ilgili denilenlere de Bireysel yeteneklerin yokluğu adlı çalışmayı da masa üstüne serpiştiriyorum... Oyun zekası yüksek oyuncu sayısının azlığı... Hatta hiç yokluğu... Alex'in giderek Batshuayi'ye benzemesi. Welinton'un eksikliğinin hissedilmesi Saha içi organizatör ve oyun liderinin olmayışı...

Ve en güzeli Gol nedir ve nasıl atılmalıdır yazısı... Gecenin ikisinde ve bir saat içinde beş yüzü aşkın fikir geldi ben de derledim size ulaştırıyorum... Katılırsınız, katılmazsınız. Ama gol ve golcü meselesi büyük sıkıntı ve de ciddi problem.... Ana fikrin baba fikri budur...

CEVAP BEKLİYORUZ

Trabzon'da maça çıktık... İki adamlı ve iki adımlı barajı kurduramayan maçın hakemi Zorbay Küçük, Kural hatası yaptı... Maç bitti... Yorumlar yapıldı, herkes mutabık kaldı... Futbol cehaleti kapsamında kural hatası tescillendi kamuoyu tarafından...

Ve Beşiktaş kulübü 5 Nisan'da maçın tekrarı için başvuru yaptı... Kime? Federasyona... Cevap geld mi? Tabii ki hayır...

Sayın federasyon, Uzay boşluğundaki herhangi bir uyduya faks geçsek cevabı sizden çabuk verirler... Cevap vermeye tenezzül mü etmiyorsunuz yoksa???!!!

OMUZ OMUZA

Hepimiz yıllardır maç seyrediyoruz... Topçular değişiyor, Kurallar değişiyor... Ve biz bir şekilde entegre ediyoruz kendimizi dönen futbol silsilesine... Üstüne adı konmamış futbol ruhuyla da yoğrulmuşuz yani...

Üç hakemle başlayan futbolu yönetme tarzı günümüzde beş altı hakemli teknoloji destekli argümanlarla devam ediyor... Hep daha iyiye gitmesi gerekirken geriliyoruz. Haliyle "geriliyoruz!" tabii...

Bir hakem hiç mi yenilemez kendini diye dolanıyoruz ortalıkta... Uzaklara gitmeden en son Giresun'da oynadığımız maç işte?!

Hakem kararını futbolcunun kendini yere atış şekline ve tribünden çıkan uğultuya göre veriyor. Skandal ötesi... Şu omuz omuza mevzu hele.... Kural omuz omuz şarjı destekliyor, ikili mücadeleyi artırmak amaçlı. Demiyor ki arkadan yandan gel adamın sırtına omuz at...

Her maçta sürüyle oluyor da ben kendi takımımdan örnek vereyim. Montero geldi adamın sırtından omuzuyla ittirdi... Koşarak gelip kuvvet alarak hem de...

Net faul olması gerekirken devam dedi hakem abi... Biz Can Bozdoğan'ın tereyağından kıl çeker gibi topu çalmasına faul demesine kızıyoruz ama adam topu bilmiyor.

Net... İşin komiği bilmediğini de bilmiyor... O da net.... Laf aramızda Allah'tan omuz omuza deyince düdüğü bırakıp Pınarbaşı çekmiyor...

Hiç şaşırmam ya!!!! O derece yani....

Alen MARKARYAN / Akşam