Hele kazandığın bir karşılaşmadan çıktıysan,

Çıkışını katmerlemek adına daha önem kazanır bu tür maçlar.

İvme kazanırsın,

Ligin üstüne gözdağı verirsin.

Dün geceki Alanya maçı da bu minvalde bir karşılaşmaydı.

Ve ciddi önem arz ediyordu.

Şenol Hoca’nın Dorukhan ve Güven’i sahaya sürmekten imtina etmediğini gördük.

Gerisi aşağı yukarı bildiğiniz çocuklardı.

HHH

Atak sıkıntısı yaşadığımız ilk 4 dakikayı Güven’e gösterilen sarı kartla geçtik.

Bu dakikalarda tek temennimiz Güven’in hırsına yenik düşmemesi,

Hakemin de böyle ucuz karta bir daha başvurmamasıydı.

14 ve 15. dakikalarda Necip’in iki ayrı Alanya atağını çok kritik müdahalelerle kestiğini gördük ki,

Bu da Alanya ataklarının çoğaldığını göstermekteydi bize.

Orta sahanın top yapamayışı,

İkili mücadelelerde yavaş kalınması,

Geriden uzun toplarla çıkıp, topun hep rakibe düşmesi,

Taaaa 25. dakikaya kadar Alanya kalesine gitmemizi engelledi.

Tam o dakikada Quaresma,

Ankaragücü maçında Güven’e attırdığı golün pasının aynısını Ljajic’in önüne bıraktı.

Golle sonuçlanmadı ama

O pozisyon sonrasında Beşiktaş’ın atakları başladı.

Eski baskılar gibi olmasa da hissettirmeye başlamıştı Beşiktaş kendisini.

Bu bağlamda Güven’in ofsayt gerekçesiyle sayılmayan bir golü var.

Çok ince bir çizgi.

Ama yine de “Ben golcü olacağım” diyen bir vuruş stili gördük Güven kardeşimizden.

İkinci yarı Alanya’nın sağdan soldan bindirmeleriyle başladı.

Bunlardan birinde oluşan karambolde Karius’un yüzde 100’ü çıkardığını,

1 tartışmalı penaltı pozisyonun da orta yerde durduğunu gördük.

Alanya’nın hataya zorlamaya endeksli oyunuyla,

Beşiktaş’ın kısa pas yapmaya çalışan stili,

Sanki aleyhimize gibi duruyordu.

Pabucun pahalı olduğunu bu dakikalarda anladı Beşiktaş.

Biraz silkelendi.

Art arda kornerler geldi ama,

Topu kaleye doğru hareketlendiremiyorduk.

Adamlar daha çabuk ve organize gelebiliyordu.

Bu bağlamda Şenol Hoca, Vagner Love’la Oguzhan’ı oyuna aldı.

O yetmedi, 3. santrfor Larin’i de sahaya sürdü.

Maksat Ljajic’le Oğuzhan’a koridor oluşturmaktı.

Bir iki kere o koridora Love’u aldılar ama bir sonuç alamadı Beşiktaş.

Esas soru şuydu,

Niye hiç kaleye gidemedik,

Ve bunu tetikleyen güçsüzlük nasıl musallat olmuştu bize?

Zira bütün ikili mücadeleleri kaybettik.

Dedik ya derbi sonrası bu maç önem arz ediyordu.

Anlaşılan önemini kavrayamamışız.

Baksanıza talep çoktu da arz maalesef.

Alen Markaryan / Akşam