Önder Karaveli hocanın kafasındaki alternatiflerden birinin üçlü savunma olduğu ilk göreve geldiği maçlardan belliydi.

Devre arasında da üçlü savunma formasyonları üzerine oyuncuları çalıştırdı.

Dün gece ilk yarıda Antalyaspor karşısında üçlü savunma, Beşiktaş’ın daha önceki maçlardaki savunma hatalarını tekrarlamamasını sağladı ancak hücumda Ghezzal yokken yaşanan kreatiflik eksikliğine de çözüm olmadı.

Beşiktaş ilk 45’te tempoyu kendi lehine yükseltemedi, rakip savunmanın yerleşik dengesini bozamadı, hücum sürekliliğini tesis edemedi.

Bu Guardiola’nın meşhur ‘Savunma biçiminiz, hücum biçiminizi belirler’ tespitinin ötesinde oyuncu kalitesiyle ilintili bir durum.

Josef olmayınca...

Zaten üçlü savunma alternatifi, Beşiktaş’ın kadrosundaki mevcut stoperlerden istikrarlı sağlam bir 4’lü savunma tandemi oluşturulamadığı için.

Hele önlerinde Josef yokken Beşiktaş 4’lü savunması iyice yetersiz kalıyor, ikinci yarının başındaNecip’in stoperden Josef mevkisine geçmesi de çözüm olmadı.

63’e kadar Beşiktaş hem etkili pozisyonlar üretemedi, hem de bir Ersin kritik kurtarışı bir de Emirhan son adam kademesi sayesinde verdiği iki pozisyonda golü yemekten kurtulan taraf oldu.

63’te Ghezzal ve Larin oyuna girdikten sonra Beşiktaş hem daha etkili pres yaptı hem de hücum temposunu yükseltmeyi başardı. Ancak Larin bir kez daha maçı koparacak pozisyonu bozuk para gibi harcadı.

En kötüsü hakemdi

Beşiktaş özellikle son 15 dakikada çok etkili bir oyun sergiledi ama yetmedi.

Sahanın en kötüsü yönettiği maçların çoğunda olduğu gibi hakem Bitigen’di.

35’de Güray’ın el pozisyonu VAR incelemesine kalmamalıydı, o pozisyon dışında da maç boyunca vücut dilinden yeşil sahaya özgüven eksikliğini yaydı.

Ali ECE / Fanatik