Kulüpler Birliği Vakfı’nın “Sezonun ilk yarısı bitene kadar hakem konuşmayacak ve eleştirmeyeceğiz” kararını önemsiyorum.

Lakin oy birliği ile olmadığı için endişelerim var.

Başta Beşiktaş olmak üzere altı kulüp bildiriye imza atmasa da, kayda değer bu açıklama, hakemler adına motivasyon olmalı.

Çünkü geçmişte örneği yok.

Merkez Hakem Kurulu başkanı Ferhat Gündoğdu da böyle düşünüyor.

Ve hakemlerin sorumluluğunun artığını söylüyor.

“Bu pozitif yaklaşıma mutlaka karşılık vermeliyiz, MHK ile hakemler, yaratılan barış iklimine katkı sağlamalı” diyor.

İki tarafın da yaklaşımı güzel, umut verici.

Ancak başkan Gündoğdu’nun da canını sıkan şeyler var. Sadece Süper Lig’de haftada oynanan 10 maça bakmayın.

Alt liglerde de fırtınalar kopuyor. Pek çok kulübün canı yanıyor.

Türk hakemliğini en üst düzeydeki performansı ile sınırlar iseniz, yarınlarda onları ikame edecek isim bulamazsınız.
 

Sistem var zaten!

Kulüpler Birliği yeni bir “sistemden” söz ediyor ya.

Sistem zaten var; önemli olan doğru ve verimli işletebilmek.

Eğitiminden adaletine, ödülünden cezasına, güven vermekten hakemi sahiplenmeye giden süreçte dik durabilmek.

Geçen sezon Beşiktaş gol averajı ile şampiyon olurken niçin kimseden çıt çıkmadı?

Dönemin MHK’sine niye kimse ses çıkaramadı? Sezonu aynı hakemler bitirmedi mi?

Aynı hakemler şimdi neden eleştirilerin odağında? Sorun sadece hakemlerde değil!

Federasyonda her kulübün “hamisi” bir yönetici olursa, hakem de oyunu “kuralına” göre oynamaya kalkar! Sonra çıngar çıkar.

Önce hakemler üzerindeki o eller çekilecek, sonra MHK işini doğru yapacak, ardından herkes görevini tamamlayacak.

Başa dönersek; Kulüpler Birliği’nin çoğunlukla uzattığı “barış” eli futbolun paydaşları açısından fırsattır.

Taraftarı da sakinleştirir, tansiyonu da düşürür. Umarım “samimiyetleri” uzun soluklu olur.

Cemal ERSEN / Milliyet

Beşiktaş'tan son dakika, transfer ve özel haberler için Duhuliye.com mobil uygulamalarını indirmek için TIKLAYIN