"Beşiktaş 10 milyonluk bütçeyle EuroLeague'de oynar..."

Duhuliye.com yazarı Bülent Bilirgen, Beşiktaş Fibabanka-Fenerbahçe Beko maçını değerlendirdi.

Bülent Bilirgen:

Karşı takım çok kuvvetli bir takım, bunu kabul ediyoruz. Zaten bunu da kendi Avrupa'da şampiyon olarak taçlandırdılar. Bununla ilgili zaten bir tartışmamız yok. Tribünde oturan oyuncusundan tutun sahada mücadele eden oyuncularına kadar gayet iyi bir takım. O yüzden de onlara saygı duyuyoruz. Bunun yanında Beşiktaş'ın yaptığı işi de hiç küçümsemiyoruz. Çünkü muazzam bir sene geçiriyoruz. Dusan Alimpijevic'le beraber oyuncu grubu harika mücadele ediyor ve bunun da semeresini bugün Fenerbahçe'yi hakikaten çok farklı bir şekilde yenerek aldılar.

Burada şimdi geri döndük. Fenerbahçe'yi 4 maç yenmek çok zor. Bu Avrupa'da da yapılan bir şey değil ama bizim de burada hiç iddiamız yoktur; şampiyonluğu elimizde vermişizdir gibi bir durumumuz da yok. Mücadele edeceğiz. Bugün maçtaydım, çok hoşuma gitti. Bütün tribünler doluydu ve gerçekten takım müthiş mücadele etti, attığımızda girdi. O yüzden de geriye döndük, 2-1 yaptık diyelim ama daha önemli bir maçımız daha var Pazartesi günü eğer onu kazanırsak bir böyle umut ışığı bende belirir ama bana sorsanız Beşiktaş zaten benim gözümde şu anda zaten şampiyon. Harcadığı bütçe açısından baktığınızda da benim için bu ligin en başarılı takımıdır. Tabi objektif değilim, onu da söyleyeyim ama Beşiktaş benim için şu anda bu sene mutlu edecek bir sonuca ulaşmıştır. Ama tabi daha bitmedi seri devam edeceğiz.

Taraftarın orada olması rakibe bir kaygı veriyor vesaire ama rakip oyuncu tabii çok önemli salonlarda da oynadılar. Özellikle Avrupa'da... Bu oynadıkları rakiplerde onların da çok iyi seyircileri olan salonlarda oynamış profesyonel oyuncuları var karşı takımda ama bizim çocukları ateşlemek açısından ve biraz daha kendilerine güven getirmek açısından tribünlerin çok büyük bir faydası oldu.

Seyirci iyiydi, benim burada bir eleştiri değil ama belki ikinci maçta dikkat edilmesi gereken şey olduğunu düşünüyorum. Tribünde bilet verilmiş bazı iyi bağıran kesin vardır. Onlar üst katta kalmış, bence onların hemen pota arkasındaki alanda olmaları lazım. Çünkü orada salonu ateşleme görevi o genç arkadaşlara düşüyor, çok iyi bağırıyorlar ama biraz yukarıda kaldılar.

Basketbol salonu, futbol tribünleri gibi değil ama biz şimdiki bütçe açığımızı böyle kapatmamız gerekiyor. O yüzden de bence biraz o tribünlerin yerinin belki ikinci maçta, içeride oyuncağımız Pazartesi günkü maçta düşünülebilir. O bağıran kesimi biraz daha aşağı alabilirsek harika bir atmosfer olur. Ayrıca bugün de çok iyiydi onu tekrardan belirtelim...

Hakemler için ben bunu daha önceki yazılarını da yazdım. Basketbol camiası biraz kendi içinde daha özel bir camiadır ve basketbol camiasında parayı veren düzüğü çalar. Biraz da dünyada da böyle bu yatırımı yapan kulüpler biraz daha hakemler tarafından kayrılır. Bu hep böyledir. Türkiye'de bu daha da fazla kayrılır.

İlk Anadolu Efes maçında da Fener'in ilk maçında da hatta Fener'le oynadığımız ikinci maçta 00.07 saniye kala verilen faul... Oralarda gördük, bunlar olacaktır. Bu maçta da biraz sertliğe izin verdiler, bizim işimize geldi ama bir ara yine çat çat faulleri çaldılar.

Hakemlerle ilgili zaten görüşüm belli. Onlar basketbol endüstrisine yatırım yapanların biraz yanındadır. Çok abartmayayım, kendilerini onların elemanı gibi görüyorlar demeyeyim biraz da abartı olur ama o seviyelerde bence fikirleri var. EuroLeague şampiyonunu yenmemiz nasıl etki yaratır? Biz onları bir ay önce, bir buçuk ay önce de yendik, farklı yendik. Yenebiliriz çünkü takımımız ne kadar düşük bütçeli ağzımızda pelesenk olsa da takımımızdan yüksek bütçeli EuroLeague takımlarına gidecek oyuncular olacak, göreceksiniz. Takımımız düşük bütçeli ama çok yürekli oyunculardan kurulu ve yetenekli oyunculardan kurulu. Beni şaşırtmıyor. Ben bu seride iki maç alacağımızı düşünüyordum. Bunun birini aldık. Önümüzdeki maçı da alırsak ondan sonra beni yanıltacak skorlar da çıkabilir. Ben takımın yaptığı işten son derece tatminim.

Şimdi bravo Özkan beyin yaptıkları... İki senedir çok önemli işler yapılıyor basketbol şubesinde ve belli bütçelerde çok mantıklı ilerliyorlar. Basketbol ama takımlar genelde yapboz şeklinde yapılıyor. Fenerbahçe'ye de çok gidecek var, Efes'ten de çok gidecekler var, yerlerine yenileri gelecek. Zaten çok kaliteli oyuncular belli yerlerdeler, belli takımlar tarafından paylaşılıyorlar. Kalanlar ya da kalite potansiyeli olanları çekip almak burada önemli.

Burada asıl yapılması gereken; hoca ne diyorsa onun yapılması. Bütçe içinde hoca ne diyorsa, hangisini istiyorsa hangi oyuncu almak gerekiyorsa onun yapılması gerekiyor. Basketbolda koçun etkisi diğer spor branşlarına göre çok daha yukarıda. O yüzden biraz Dusan hocaya kendimizi emanet etmemiz ve Özkan Bey'in liderliğindeki o ekibin de onlara mümkün olduğunca rahat ve bütçeye bir takım kurmalarını beklerim. Camiayı biraz arkalarına almak lazım, bu rüzgarı kullanmak lazım.

Camianın bu spora biraz daha fazla yatırım yapılması gerekiyor. Ben demiyorum 30-35 milyonluk Fener, Efes bütçeleri yapılsın ama Beşiktaş'ın da bir 10 milyonluk bütçeye bence ihtiyacı var ve o civarlardaki bütçelerle EuroCup şampiyonluğu da gelebilir. Hatta o bütçelerle EuroLeague'de oynarsın. O yüzden biraz Beşiktaş'ın sadece Özkan Bey'in değil, bütün camianın ileri gelenlerinin bu spora katkı vermesi gerekiyor. Çünkü bugün de gördük, salon ağzına kadar doluydu. Daha da büyük salon olsa o da dolar. O yüzden Beşiktaş taraftarı, camiası hak ediyor. Bu popüler spordur ki Beşiktaş kültüründe olan bir spordur basketbol... 1970-80'lerde Beşiktaş'ın önemli bir spor branşıdır basketbol. O yüzden ben burada camianın da sadece 1-2 kişinin değil camianın da ileri gelenlerinin buralara destek verip birazcık maddi kolaylık sağlanması gerektiğini düşünüyorum.

Haber1903

HABER1903 farkını yaşamak için İNDİR..