Yıl 1999… Beşiktaş, Kocaelispor'un golcüsü Ahmet Dursun'u istiyor… Bonservis bedelinin 2 milyon euro olması konusunda kulüpler anlaşmış. İş o ki, oyuncuyu razı etmek… Çünkü Beşiktaş'ın teklifi Ahmet için çok cazip değil!

Golcü futbolcu, eğer kabul ederse Kocaelispor'da kazandığının yarısına Beşiktaş'a gelecek… Son görüşmeyi Başkan Seba ile yapan oyuncuya, Efsane Başkan şöyle der; "Sen başarılı ol, ben gerekeni yapacağım!"

Yıllar sonra oyuncu bu görüşmeyi şöyle anlatacaktır: "Çocukluğumdan beri Beşiktaşlı'ydım ama teklif konusunda kararımı veremiyordum… Efsane Başkan'la yaptığımız görüşmede titreyen elleriyle elimi tuttu, gözlerindeki samimiyeti gördüm, hayır demem imkansızdı. Beşiktaş'a gelmeyi kabul ettim…"

Böylece Beşiktaşlı oldu Ahmet Dursun… Ve daha ilk sezonunda çok çarpıcı bir olayın tam göbeğinde buldu kendini… Yanılmıyorsam Hapoel Haifa ile oynanan bir Şampiyonlar Ligi maçıydı… Tıklım tıklım dolu tribünler önünde oynanıyordu müsabaka… Ancak dört yıldır yaşanan şampiyonluk hasreti, yapılan transferler ya da yapılamayan transferler, taraftarı Efsane Başkan ile karşı karşıya getirmişti…

Bır anda, önce kapalı, ardından diğer tribünlerin bazı bölümleri "Ahmet Dursun, Seba gitsin" diye tezahürata başlamaz mı!? Bazı taraftarların öfkeli tezahüratlarına diğerlerinin şaşkınlıkları karışmıştı… Ancak öfke girmişti tribüne bir kere… O günden sonra da o slogan neredeyse her maçta yinelendi. Taa ki, rahmetli Seba'nın 13 Şubat 2000'de mali genel kurulda yaptığı konuşmayla başkanlığı bıraktığını açıklamasına kadar.

Seba nereden bilecekti ki, transferi için çok uğraştığı bir oyuncunun soyadı, böyle bir isyanın başlangıcında kullanılacaktı…

Bılemezdı elbet… Yıllar sonra bu tezahürat hiç unutulmasa da, zaman Seba'nın aleyhine değil, lehine işledi… Gün oldu, o gün, "Ahmet Dursun, Seba gitsin" diye haykıranlar, pişmanlıklarını dile getirdiler; gün oldu, "O maçta vardım ve içim parçalanarak bağırmıştım" diye günah çıkardılar…

'Gel zaman git zaman' yanlış hatırlamıyorsan 2011 yılında, dönemin Akşam Spor Servisi, Efsane Başkan Seba ile Ahmet Dursun'u bir araya getirerek güzel bir haberciliğe imza atmışlardı…

Notlarıma göre o haberde, Ahmet Dursun, Efsane Başkan'ın elini öptükten sonra, "O dönemde Türkçe'yi bilmiyordum, iyi şeyler diyorlar sandım' diyerek hiç kabahati olmadığı bir konuda, bir anlamda özür dilerken Merhum Başkan olaya noktayı şu cümleyle koyuyordu; Gittik de ne oldu!?

SÜLEYMAN SEBA'YI RAHMETLE ANIYORUZ
Seba 1957'de Beşiktaş'a üye oldu. Altı sene sonra 1963'de ilk kez yönetim kurulunda yer aldı. Bundan sonra çeşitli dönemlerde aralıklarla kulüpte yöneticilik yaptı. 1984 yılında çok zor bir dönemde Mehmet Üstünkaya'dan yönetimi devraldığı başkanlık görevini 2000 yılına kadar devam ettirdi. 16 yıl süren Başkanlığı boyunca 8 kongrede rakiplerine sürekli üstünlük sağladı. Süleyman Seba başkanlığı döneminde kazanılan kupalar şu şekildedir:

 5 Süper Lig Kupası
 4 Türkiye Kupası
 4 Cumhurbaşkanlığı Kupası
 2 Başbakanlık Kupası
 6 TSYD Kupası