Beşiktaş’ın atletik-dinamik bir futbol anlayışı ve görüntüsü var. Hangi sonucu alırsa alsın, oynadığı futbol, kendi adıma beni mutlu ediyor. Keyif alıyorum. Ancak Beşiktaş bu olumlu görüntüsünü gol yollarında üretime çeviremiyor. Örneğin son Giresun maçının ikinci yarısında rakibi 20 metrelik alana hapsetti, ancak buna rağmen kaleci Okan bir defa bile yere yatmadan maçı bitirdi.

Yeni hoca Valerien İsmael sanırım hücum organizasyonu ve gol için, özellikle yeni sezon adına, hem transfer, hem oyun ve hücum anlayışı olarak alternatifler yaratacaktır.

Bir de; Beşiktaş’ın bu atletik-dinamik oyun anlayışında sol önde oynayan Alex Teixeira çok yumuşak, çok etkisiz kalıyor. Yerine N’Koudou olmalı...

Orta sahada Pjaniç, geri dörtlünün önüne çekiliyor, bir sağa bir sola top atıyor. Bir anlamda kaçak güreşiyor. Gollük pası yok, golü yok. Sanki bu oyun anlayışı ile Can Bozdoğan daha yararlı gibi...

Oğuzhan nerede?

Gözlerim kaç zamandır Oğuzhan Özyakup’u arıyor. Kötü futbolcu olsa aklıma bile gelmez. Ama yetenekleri ile sıra dışı bir adam... Buna rağmen ortada yok. Ne oldu?

Beşiktaş, Oğuzhan’ı gözden mi çıkardı? Yoksa Oğuzhan, Beşiktaş’ı mı? Beşiktaş’ın bu kadar hareketli oyununda iyi bir Oğuzhan, takımın orkestra şefi olur. Unutulmasın, Şenol Güneşli şampiyonluk yıllarında oyunun başrolünde hep Oğuzhan vardı.

Beşiktaş, Oğuzhan’ı kazanabilirse, çok şey kazanır. Ancak önce Oğuzhan’ın silkelenip kendine gelmesi, eski futboluna geri dönmesi gerekiyor.

Şansal BÜYÜKA / Milliyet