Beşiktaş'ın efsane oyuncuları siyah-beyazlı forma altında isimlerini altın harflerle tarihe yazdırdıktan sonra teker teker kulüpten ayrılmak zorunda kaldılar. Her birinin ayrı bir hikayesi var, kimi Anadolu'ya göç etti, kimi ezeli rakip F.Bahçe'ye gitti, kimi sıradan bir jübileyle formaya veda etti.

Bugün konumuz efsanelere yapılan vefasızlık... 
Önce Ziya Doğan... 1978 yılında Beşiktaş alt yapısından A Takıma çıkan Ziya Doğan, yüreğin çimlere serilmesinin ne demek olduğunu o yıllarda en iyi özetleyen gençlerden biriydi. Formasını bir kez olsun temiz göremezdiniz, mevsimine göre ya terden sırılsıklam olurdu şanlı forma ya da çamura bulanırdı...

Beşiktaş formasıyla 9 sezonda 194 lig maçı oynayan Ziya 38 gol attı. Türkiye Kupası'nda dokuz gol kaydeden Doğan, derbilerde G.Saray'a altı, F.Bahçe'ye beş gol kaydetti. Türkiye liglerinin orta saha oynamasına rağmen en çok gol atan oyuncularından biridir.

Eskişehir'deki tarihi şampiyonluk maçına da damga vuran Ziya Doğan krallara layık bir jübileyle gider diye düşünüyorduk ki, Zeytinburnu Stadı'nda oynanan sıradan bir jübileyle yeşil sahalara veda etti.

Beşiktaş'ın şampiyonluklarına damga vuran, gol krallığı tahtına kurulan Feyyaz Uçar'ın kulüpten ayrılması, ödenmeyen bir çekin arkasını yazdırmak sebebiyle olmuştu. Aslında Feyyaz, Beşiktaş'ın çekinin arkasını yazdıracak bir yapıda değildi ama muhasebede kendisiyle inatlaşan bir hanımefendinin tavrı karşısında kendine hakim olmakta zorlanacaktı...

Sonunda olay öyle bir noktaya gelmişti ki, Beşiktaş'ın evladı Feyyaz, Beşiktaş'ın karşılıksız çekinin arkasını yazdırarak tarihi bir hataya imza atmıştı...

Başkan Süleyman Seba ise böyle bir hareketin affı olamazdı ve nitekim olmadı da... Yaptığı bu hareket Kral Feyyaz'ı Beşiktaş'tan koparır, Kral'ın yeni adresi artık Fenerbahçe'dir... 

Yıllarca gol atmak için uğraştığı Fenerbahçe'ye uyum sağlayamayan Feyyaz bir sezon sonra Antalyaspor ardından Kuşadasıspor'a geçip kariyerini noktalıyordu...

Metin Tekin kapıyı çalan askerliğini futbol oynarken halletmek için Vanspor'a transfer olmuş, hem vatani görevini yapmış, hem de futbolunun son demlerini bu takımda yaşamıştı. Yani sorun yaşamadan kulüpten ayrılan efsanelerden biriydi... Jübilesinin ezeli rakip F.Bahçe ile olması da Metin'i farklılaştıran ayrıntılardan biriydi...

Yıllar sonra Efsane Başkan Seba'yla oturduklarında, "Başkanım Gökhan'ı, Feyyaz'ı gönderdin ama beni gönderemedin, kendim gittim" diye takılınca şu cevabı alacaktı:

Ben yapmadım öyle şey!

Ali Gültiken Beşiktaş sonrası Kayserispor'da bir sezon oynayıp kariyerini noktalarken Gökhan Keskin'in hikayesi daha farklıydı...

96 yılında ağır bir ameliyat geçiren Gökhan Keskin, Şifo Mehmet ile birlikte Efsane Kadrodan geriye kalan son iki kişiden biriydi. Yeniden yapılanmaya giden Beşiktaş ikisinden birinden vazgeçecekti, tercih Gökhan Keskin'den yana kullanıldı. İstanbulspor'a giden ve dört sezon orada oynayan Keskin, futbolu bıraktıktan yaklaşık dört yıl sonra Beşiktaş-Bursaspor maçıyla jübile yapma şansı bulacaktı...

O nedenle, dönemi yaşayan her Beşiktaşlı'nın yüreğindeki sızılardan biridir Kral Feyyaz jübile yapamazken, 16 yıl sonra gelen şampiyonluğa imza atanların başında gelen Ziya Doğan'ın ise adına yakışır bir jübile yapamamış olması...

Not: O yıllarda jübilenin, futbolcuları onurlandıran bir uygulama olduğu gibi, çok fazla kazanmayan oyuncuların geleceklerini garantileme anlamında bir emeklilik ikramiyesi yerine geçtiğini de unutmayalım..