Fanatik gazetesine konuşan Prosinecki, "İnanıyorum ki, ligde kalacağız, ligde kaldıktan sonra durum nasıl olacak, bakarız. Tabii ki burada kalmak benim için keyifli. Şu an sadece Kayserispor'u düşünüyorum. Elbette hayatta her zaman her şey olabilir. Zamanında Beşiktaş'tan bir teklif almıştım, konuşmalar olmuştu. Beşiktaş büyük bir camia idi, o dönem mümkün olmamıştı. Aradan çok uzun zaman geçti. Dediğim gibi, şu an tek derdim var; Kayserispor" şeklinde konuştu.

"Biz de, aynı Beşiktaş gibi, iyi bir çıkış yakaladık"

Süper Lig'in 30. haftasında bugün oynanacak Beşiktaş maçını değerlendiren deneyimli teknik adam, "Beşiktaş maçı öncesi oyuncularıma ekstra bir şey anlatmamın gereği yok. Hepsi en başından beri ne kadar zorlu bir süreçte olduğumuzun, her maçın ne kadar önemli olduğunun bilincinde. Çıktığımız her maç bizim için belirleyici. Bu yüzden de ekstra motivasyona gerek yok! Halen düşme hattında olduğumuz için, her maça bu bilinçle çıkıyorlar ve mücadelelerini sahaya yansıtıyorlar.

Beşiktaş üst sıralara oynuyor. Son haftalarda çıkış yakaladılar. İki maçtır iyi oyunla kazanıyorlar. Zorlu bir maç olacak. Çarşamba gününden beri bu maça hazırlanıyoruz. Oyuncularım, bu maçın da zorluğunun bilincinde. Beşiktaş'ın iyi performansı sürecektir. Ama biz de, aynı Beşiktaş gibi, iyi bir çıkış yakaladık. Keyifli bir mücadele olacağını umuyorum" şeklinde konuştu.

"Yeniden takım olduk"

Hedeflerinin 5 maçı da kazanmak olduğunu söyleyen Prosinecki, "Geldiğimde herkes 'takımın ligden düştüğünü' iddia ediyordu! Eski yönetimden kaynaklanan bazı maddi problemler... Oyuncuların buraya olan aidiyet hislerinin kaybolması... Bir manada parçalanmış bir takım halindeydi Kayserispor. İlk iş olarak takımın bütünlüğü açısından bir şeyleri değiştirmeye çalıştık. Yeni oyuncular, yeni enerji, yeni bir mantalite getirmeye çalıştık. Oyuncularla konuştuk, onları kaynaştırdık, yeniden inanmalarını sağladık. En önemli başarımız buydu: Biz yeniden 'takım' olduk...

Kalan 5 maçımızın hepsini kazanmaya talibiz. Zaten kazanmak zorundayız! Bu sezon 35 civarı puan toplayan takımın ligde kalacağını düşünüyorum. Hesabı bu tahminime göre yaparsak, bizim kalan maçlarda en az 7 puan almamız gerekiyor. Bunun için savaşacağız. Kaç puan toplarız, bilmiyorum ama ben ve takımım, 5 maçı da kazanmak istiyoruz" ifadelerini kullandı.

"Mikro planımız da ilk maç"

"Çok kritik bir dönemdeyiz, tek derdimiz, tek odak noktamız uzun vadede şu an ligde kalmak, mikro planımız da önümüzdeki ilk maç" şeklinde konuşan Kayserispor'un teknik direktörü Prosinecki, "Bu çabalarımıza karşın ikinci yarıya acı çekerek başladık. 3 haftada 2 mağlubiyet, 1 beraberlik 'felaket' gibiydi! Fakat 'takım olmanın' etkileri hissedilmeye başlandı. Artık herkes yanındaki için de fazladan koşuyor, takımın başarısını kişisel başarısının önüne koyuyordu. Böylece sonraki 9 maçta 17 puan topladık. İlk yarıda 17 haftada 10 puan toplayan bir takım için, 9 maçta 17 puan hiç de yabana atılacak bir performans değil elbette...

Üstelik artık ligin son sırasında değiliz. 28 puanla 17. sıradayız ve bizden bir maç fazla maç oynamış 12. sıradaki Gençlerbirliği ile aramızda sadece 4 puan var. Artık moral motivasyon açısından da iyi bir noktadayız. Bu enerjiyle Kayserispor'u ligde tutmak istiyoruz. Bu başarıyı sağlamak için maç, maç ilerliyoruz" dedi.

"Berna Gözbaşı'nın verdiği güven çok önemli"

Kayserispor Başkanı Berna Gözbaşı hakkında övgü dolu ifadeler kullanan deneyimli teknik adam daha önce kadın başkanla çalışmadığını vurguladı.

Prosinecki, "Kariyerim boyunca hiç kadın başkanla çalışmamıştım. Süper Lig'de bu durum bir ilk, dünyada da çok örneği yoktur. Berna Başkan hakkında net olarak şunu söylerim; 'Sözünün eri...' Söylediği her şeyi yaptı. Hırslı, başarıyı seven bir kadın. Onunla çalışmak çok keyifli. Onunla bir şey konuştuğumda, bir iki gün sonra değişmeyeceğini, ne konuştuysak aynı şekilde devam edeceğini biliyorum. Verdiği güven çok önemli. O yüzden çalıştığım başkanlar içinde yeri hep ayrı olacak" ifadelerini kullandı.

"Fenerbahçe ve Galatasaray'ın hegomanyası vardı"

Süper Lig'de Galatasaray ve Fenerbahçe hegomonyasının kırıldığını söyleyen Bosnalı futbol adamı, "Türkiye'de çalıştığım iki dönem arasında büyük farklar var. İlk dönemimde Fenerbahçe ve Galatasaray'ın 'hegomanyası' vardı. Şampiyonluk için genelde onlar yarışıyorlardı. Ama bu sene bakıyorum; Trabzonspor, Sivasspor, Başakşehir de yarışın içinde ve hatta en önünde... Herkes herkesi yenebiliyor, düşme hattında da hepimiz yakın puanlardayız. Yani ligde 'her takım her an her şeyi başarabilir' izlenimi var. En büyük fark bu" şeklinde konuştu.

"Alper'i çok beğeniyordum"

Öte yandan Prosinecki Türkiye'deki ilk döneminde en çok beğendiği oyuncuların başında Alper Potuk'un geldiğini söyleyerek, "Türkiye'de ikinci dönem çalışıyorum. Kendi takımımda en beğendiğim oyuncu Bobo idi. Hem karakter hem de futbolculuğu müthişti. İlk dönemimde Galatasaray'ın kadrosu çok iyiydi; Sneijder, Drogba gibi yıldızları vardı. Hep hatırladığım bir önemli oyuncu da Alper Potuk'tu. Eskişehirspor'da mükemmel bir performans gösteriyordu. O zamanlar Alper'i çok beğeniyordum" sözlerini kullandı.

"Türkiye turnuvada adından çok söz ettirecektir"

Son olarak EURO 2020 hakkında görüşlerini ifade eden Prosinecki, "Türk Milli Takımı çok değişti. Roma'da, Leicester'de oynayan futbolcuları var. Üst düzey futbolcular, gençler, harika bir jenerasyon. Şenol Güneş'in yapılanması çok iyi. Türkiye EURO 2020'ye 'gitmek için gitmeyecek'. 'Yarı final ya da final oynar' gibi iddialarda bulunmam ama şunu rahatlıkla söylerim: Türkiye turnuvada adından çok söz ettirecektir" şeklinde konuştu.

Kaynak: Ajansspor