17.05.2025 - 20:36

Beşiktaş, transfere 25 milyon Euro ayırmayacak!

Spor yorumcusu Emre Tilev, Beşiktaş gündemine dair görüşlerini Haber1903'e özel paylaştı.


Kadro mühendisliği yapılırken mutlaka Ole Gunnar Solskjaer'e sorulması gerekiyordu. Biz nerelere transfer isteriz? Takıma göre teknik adam mı, teknik adama göre takımı mı sorusu yıllardır dünya futbolunda da sorulan sorulardan biri. Ben hep ikinciyi benimsiyorum. Yani teknik adama göre takım belirlemek çok daha doğru olur. O yüzden teknik adamı suallerle karşı karşıya bırakılarak, onun seçtiği oyuncular üzerinden bir kadro mühendisliğine ihtiyaç vardır diye düşünüyorum. Peki bugün Beşiktaş bu kadro mühendisliğini buna göre mi yapıyor, yoksa cebindeki paraya göre mi yapıyor? Bence ikinci seçenek, yani cebindeki paraya göre yapıyor. Neden? Çünkü Beşiktaş şu anda özellikle Bankalar Birliği'nden çıkma gayreti içerisinde olduğu için ve borç sürecini de doğru planlamak gerekliliğini bildiği için de buna göre hareket ediyor. 

Serdal Adalı akılcı hamleler yapıyor. Beşiktaş bir Osimhen alabilir mi? Alamaz. Aslında Türkiye'de kimse alamaz ama işte Galatasaray belki Şampiyonlar Ligi'nden gelecek para, keza sponsorların sağlayacağı gelirlerle Osimhen almak istiyor ya da Osimhen'i kadrosunda tutmak istiyor diyelim, daha doğru bir tanımlamayla. 

Beşiktaş bugün 70 milyon, 50 milyon, 40 milyon… Hepsini geçti mi? 25 milyon transfere ayırır mı? Bence Serdal Adalı ayırmayacaktır. Bu yüzden de şu anda mümkün olan en doğru isimleri kadro mühendisliği içine yerleştirmeye çalışıyor. Arada isimler genelde dedikodudan ya da tevatürden ibaret ama henüz daha netleşmiş değil. Eğer netleşirse bence bu kadar çok orta saha alınmamalı. Bence Rashica'nın bulunduğu tarafa bir kanat oyuncusu mu, yoksa Rashica’yı orada daha efektif kullanacak felsefe mi? Mesela Rashica, özellikle baktığında ligde mükemmel bir performans ortaya koyarken, Galatasaray’da özellikle o yıl neden acaba şimdi aynı düzenek ve aynı çizgi içerisinde hareket etmiyor? Asıl soru o. O yüzden de bu felsefeden yola çıkacak olursak, birazcık Rashica’yı Ghezzal tipindeki bir oyuncu niteliğinden çıkartıp, kanatta bindirmeler yapan Barış Alper gibi, Yunus gibi bir oyuncuya büründürmek gerekiyor. Onu başarabilir mi Ole Gunnar Solskjaer? Ya da oraya başka bir kanat oyuncusu alıp Rashica’yı yollar mı göreceğiz.

Türkiye’de en çok yapılan hatalardan biri oyuncunun kritik ve nitelikli değerlerini biz doğru bir biçimde özgünleştiremediğimiz için o oyuncudan efektif bir pay alamıyoruz. Doğal olarak da oyuncu bazen farklı takımlar arasında git geller yaşadığında, bir önceki takımındaki performansının çok uzağında oluyor. Örnek: Rashica. 

Beşiktaş'ta Rafa Silva’ya mutlaka bir desteğe ihtiyaç var. Yani Rafa Silva mutlaka ama mutlaka doğru bir biçimlendirme ile bir destek ihtiyacı duyulacak isimlerden biri. Keza yanına belki, belki arkasına… Çünkü orada ne Salih etkili olabiliyor ne de Gedson’dan istenilen verim sağlanabilmiş değil. Diğer taraftan kanatta baktığımızda, sol kanat da çok öksüz kalıyor. Sağ kanat Rashica tamam ama zaten onu üçlünün birazcık daha golden zone önünde oynatıyor. Halbuki orada oynatmak yerine, biraz daha sağ çizgiye doğru ya da sol çizgiye yakın bölümünde oynatmasında fayda var. Bence nabız yokluyor şu sıralar Serdal Adalı ve ekibi. O yokladığı nabzın çıkarlarına göre ya da yapısına göre bir planlama yapacak ve o planlama çerçevesinde her şey şekillenecek.

Beşiktaş'ın, bir kere Mert ve Ersin dengesini birazcık daha Mert'i destekleyecek nitelikte bozacak kale ile başlamalı. Bir kaleciye ihtiyacı var mı? Evet, var. Keza yine aynı şekilde, ama aynı şekilde özellikle çizgi ve kanat organizasyonunu planlayacak doğru adımlara ihtiyacı var. Bir tane stopere ihtiyacı var ve bir tane özellikle ön liberoya ihtiyaç var. Tüm bunları sağlayabilirse ya da nitelikli olarak tüm bunların üstesinden gelebilirse, problemleri çözecektir diye düşünüyorum. Ama tabii bunun için bir bütçelenmeye ihtiyacı var. O bütçelenmeyi sağlayacak olan dinamikleri kurabilir mi? Bu çok önemli.

Ben Serdal Adalı'nın takım yönetimini başarılı buluyorum. Çünkü Serdal Adalı çok böyle işin içerisine dahil olmuyor, çok fazla o işin içerisinde yer almak istemiyor. Daha çok profesyonellere bu işi bırakmış durumda ve ona göre bir tavır ortaya koyuyor. O yüzden de ben Solskjaer ile Serdal Adalı ve yönetiminin ortaya koymuş olduğu felsefeden mutluyum.

Öncelikle bir kere bir önceki yönetimin düştüğü hataya düşmedi. Yani Feyyaz Uçar ve yanına Samet Aybaba gibi isimleri getirip orada çift başlılığı oluşturabilecek etkenlerin önüne geçildi. Düşmediği için de özellikle birazcık Solskjaer'i kendi ekibiyle baş başa bırakma şansını yakalamış oldu. Bu çok kıymetli ve çok özel. Eğer bunun sürekliliğini ve devamını sağlayabilirse, yani işler kötü gittiğinde ve yarışın içerisindeyken de aynı hatalara düşmez ve “Evet, Solskjaer ve ekibi bu işi doğru, nitelikli yapıyor” diyerek de bir tanımlamanın içerisine girerse, birçok sorunu çözümler.

Haber1903


Hbr1903

HABER1903 farkını yaşamak için İNDİR..