Derbide sürekli itiş-kakış vardı seyretmek istediğimiz bu değildi

Dün dakika 33’tü, ekrana pas istatistiği yansıdı: Beşiktaş 48, Fenerbahçe 68 pas yapmıştı ilk 33 dakikada. Yani ligin iki devi, dakikada toplam 3 buçuk pas ortalamasıyla oynamışlar ilk yarım saati! Stada giden seyirci bilete para veriyor, evinde izleyen Digiturk’e para ödüyor. Bu paranın karşılığı dakikada 3 pas olmamalı.

ANLAYIŞ DEĞİŞMEDİ

Dakikalar ilerledikçe belki pas istatistiği değişti, ama kaos anlayışı değişmedi. Dün iki takımın da maçın herhangi bir anında 5 pas üst üste yaptığını zorlukla hatırlıyorum. Sürekli uzun toplar. Sürekli havada ikili mücadeleler.

TONU İSMAEL BELİRLEDİ

Sürekli itiş-kakış. Eğer seyretmek istediğimiz şey bu olsaydı bir İskoçya dördüncü küme maçı izlerdik. Üzücü gerçekten. Kaosu bir kenara bırakıp sahadaki futbol kırıntılarını yorumlamaya çalışırsak, şöyle bir özet yapabilirim rahatlıkla: Maçın tonunu Valerien İsmael belirledi. Rakip meslektaşını da kendi tonuna uydurdu.

KENAN KARAMAN, FERDİ’YE KARŞI 15 SANTİMLİK BOY AVANTAJINI KULLANDI

Ismael, Beşiktaş’taki ilk 4 maçında 3-4-2-1 formasyonunu kullanmıştı. İki maçtır 3-4-1-2’ye döndü, Ghezzal’i on numaraya çekti. Batshuayi-Larin’i çift santrfor olarak kullanıyor. Hâlâ geriden sürekli uzun vuruyorlar, tamamen çabukluk üzerine kurulu oyunları. Batsman ve Larin iki kanada açılıp uzun metrajlı topları indirmeye çalışıyorlar. Dün o ikilinin dışında sahada uzun opsiyon daha olması, Ismael’in elini güçlendirdi. Ersin-Welinton sürekli sağdaki Kenan’a uzun vurdular. 1,89’luk Kenan, Ferdi’ye karşı 15 santimlik boy avantajını kullanarak birçok top indirdi. Dün Kenan’ın etkinliğinin artıp, Ferdi’nin de daha tedirgin olmasında bu eşleşme sorununun rolü büyüktü. Valerien Ismael’in bu fırsat oyunu büyük maçlara daha uygun. Ancak Giresun, Kayseri tipi kapanan takımlara karşı hâlâ nasıl bir çözüm üreteceğini bilmiyoruz Fransız hocanın.

LARİN-BATSHUAYİ OFSAYTLARI

33’te Larin’in, 39’da da Batshuayi’nin düştüğü ofsaytları tekrar izleyin! 33’te Beşiktaş organize bir hücum gerçekleştiriyor, top Ghezzal’de. Larin’e pası atıyor ancak Kanadalı’nın düştüğü ofsayt akılalmaz! 39’da da geriden atılan bir uzun topta Batshuayi hâlâ yerine dönememiş.

İSMAİL KARTAL DÜN ISMAEL KARTAL’A DÖNÜŞTÜ

Beşiktaş’ın bu spesifik oyununa karşı İsmail Kartal’ın taktiksel olarak nasıl bir yanıt vereceğini merak ediyordum doğrusu. Tabii ki Vodafone Park’ın atmosferinin, Fenerbahçe’nin deplasman hissini en derinde yaşamasının ve sakat sayısının çokluğunun etkisini de yadsımıyorum. Ama İsmail Kartal’ın da dün rakibine uyduğunu ve adeta bir “Ismael Kartal”a dönüştüğünü söyleyebilirim. Dün Fenerbahçe, son iki ayda uyguladığı doğruların birçoğunu sahaya yansıtamadı. Pas serisi yakalayamadı, örerek hücum edemedi, onlar da bir tür fırsat futboluna döndüler dün. En önemlisi de geriden pasla çıkamadılar, sürekli uzun metrajlı vurdu Altay. Altay’ın uzun vurduğu Fenerbahçe ön tarafındaki (Serdar dışındaki) oyuncuların boylarına bakalım: Rossi 170, Mert 174, İrfan 176 santim...

TOPU KALDIRMAMALISINIZ

Serdar’ı da Welinton’un yakın savunması sonucu zaten Altay’ın o uzun vurduğu topların hemen hiçbirini indiremedi sarı lacivertliler. Son iki aydaki o olumlu futbol görüntülerinin de çok uzağında kaldılar haliyle. Fenerbahçe Teknik Direktörü’nün şunun farkında olması lazım: Rossi-Mert-İrfan’la oynuyorsanız topu yukarı kaldırmamalısınız. Topu yukarı kaldırıyorsanız bu oyuncularla oynamamalısınız.

GERİLMEDEN KULLANILAN PENALTI VURUŞLARI

Dün Beşiktaş iki penaltı kullandı, gerek Batshuayi gerekse Ghezzal çok az gerilerek yaptılar bu atışları. Romario, Messi filan penaltıyı atıyor olsa anlayacağım gerilmemeyi. Ancak Cristiano gerilerek atıyor, Lewandowski gerilerek atıyor, Benzema gerilerek atıyor. Ne hikmetse bizim ligin süper über yıldızları gerilmeye ihtiyaç duymuyorlar. Hadi Ghezzal’i bir derece anlıyorum, Batshuayi’nin gerilmemesi akılalmaz.

Uğur MELEKE / Hürriyet