Dün gece Karagümrük’le oynadığımız maça ev sahipliği yapan

Zulümpiyat pardon Olimpiyat Stadı, statsız şampiyon olduğumuz senenin merkezinde duruyordu.

Stat olmadan gelen şampiyonluk,

Taraftarsız-seyircisiz yürüyen bir ligde şampiyonluk!?

Kulağa hoş geliyor değil mi?

Beşiktaş’ın 11’ine baktığımızda alışık simalardan

Bir Ghezzal yoktu sahada

Bir de Montero’nun ambargo koyduğunu görüyoruz kadroya.

Gerisi bildiğiniz çocuklardı.

Sahanın Karagümrük’e bakan tarafında, 50 metre içinde oynanmaya başladı maç.

Böyle kapalı defansları açmak için 3 çilingir, 2 maymuncuk, 4-5 tane anahtar;

Üstüne kontralarla çıkmayı düşünen rakibe karşı da geriye dönüşlerde ana sigorta lazım.

Ana sigorta demişken Atiba’nın altı pastan dışarı attığı bir top var ki,

Bırak kapıyı, camdan gir içeri diyor gönül!

Top Beşiktaş’tayken diğer takımlarda olmayan hızlı oyun kurgusunu ve dikine oyun açışları görebiliyoruz.

Tabii burada Rosier, Rıdvan ve Mensah’ın akışkan oyunları büyük etken.

25’ten sonra Karagümrük biraz daha öne çıkınca

Orta saha ve ikili mücadeleler başladı ki bu Beşiktaş’ın işine yarıyordu.

Lakin bir sorun vardı ki topu Aboubakar’la hiç buluşturamıyorduk.

Ne zaman ki yakınlaşmalar başladı,

Josef bir keresinde gülle geldi Abou’ya. Araya çok güzel bıraktı ama bu deneme olmadı.

Sonra N’Koudou, Abou’ya tek gülle gitmek olmaz, ‘gül dökmek lazım yollarına’ dedi.

Bu nefi s davete Aboubakar, ‘Güllerin içinden’ şarkısıyla cevap verdi.

Koşarak koşarak gel bana gel!

Anlayacağınız hikayemiz devam ediyordu: 0-1.

Soyunma odası çıkışında da değişen bir şey yoktu.

Devran aynı dönüyordu.

Kayseri’den geldiğinden beri ha şimdi ha yarın diye önem yükleyip, değer verdiğimiz Mensah

Ceza üstünden sol ayak içiyle öyle bir gol atıyordu ki, hocasına nazire yapıyor

desek yeridir.

Karagümrük’ün 2-0’dan sonra bile sahaya yayılıp, risk alamaması

Beşiktaş futbol takımının hikayesini tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriyordu.

Öyle olmasına rağmen 3, sonra 4 oldu.

Genç Rıdvan’ın üçüncü goldeki Larin’e asisti,

Dördüncü golde Mensah’ın hırsı ve takipçiliği alkışlanasıydı.

Evet hikayemiz devam ediyor,

Bizden ayrılmayın.

Alen MARKARYAN - Akşam