“YAPILANMA YANLIŞ YAPILDI”
Geçen sezon bittiğinde takım ligi kötü başlangıca oranla çok iyi bir yerde bitirmesine rağmen biz yeni sezon için genç kardeşlerimizden kurulu, maliyeti çok düşük bir takımla sahada olmanın doğru olacağını düşünüyorduk. Fakat teknik direktör Sergen Yalçın, yarışmacı bir takımla sahada olmak istedi. Başkan Ahmet Nur Çebi de bu düşünceyi destekledi ve bu doğrultuda transferler yapıldı. Yeni transferlerin hali ortada. Alanyaspor’a ne genç oyuncularımızı verdik, onlardan bize gelenlere bakın. Herkesin yapacağı iş var, yapamayacağı iş var. Beşiktaş’ta Atiba on numara oynuyor. Atiba Beşiktaş tarihine geçmiştir, oyunculuğuna hiçbir lafım yok ama on numara oynayacak oyuncu mu? Forvette hem Larin hem Aboubakar oynuyor, kanatlardan top getirecek bir tane oyuncu yok. Kanatlardan orta gelmeyecekse neden çift forvet oynuyoruz? Rıdvan, Kartal gibi kardeşlerimiz mevcut oynayanlardan ne kadar kötü olabilir? Montero diye bir stoper alınmış, yediğimiz golü izledik. Beşiktaş’ın şu durumunda önceliği sportif başarı değil, mali yapıyı düzeltmek olmalıydı. Fakat biz öyle bir kadro kurduk ki, ne mali kriterlerimizi, ne de sportif başarı beklentisini karşılayabilir. Gençlerle oynayıp daha başarısız sonuçlar alsa bile Beşiktaş taraftarı bugünden daha umutlu olurdu. Yapılanma ne yazık ki yanlış yapıldı.

“SERGEN YALÇIN’IN DA DÜŞÜNMESİ LAZIM”
Sergen Yalçın bizim canımız ciğerimiz. Beşiktaş’ın efsanesidir. Desteğimiz her zaman onunla birliktedir. Ancak onun da şapkasını önüne koyup düşünmesi lazım. Elindeki malzemeye göre kadroyu şekillendirmesi gerekiyor. Senin elinde Vida ve Welinton varsa defans hattını orta sahada kuramazsın. Elinde Aboubakar varsa daha farklı kullanman gerekir. Ljajic ve Mensah bir şekilde kadroya katılıp bu oyunculardan verim alınmalı. N’Sakala böyle oynayacaksa Rıdvan’ın formayı alması gerekir. Sergen Hoca’nıun bir an önce elindeki malzemeye göre kadro yapması lazım.

“BEŞİKTAŞ REFLEKSLERİNİ KAYBETMİŞ”
Sumudica diye bir teknik adam var. Gaziantep’in golünden sonra tribüne dönüp kartal işareti yapıyor. Bu hareketi gören bir tane Beşiktaşlı yok mu? Bir rakibin hocasının Beşiktaş maçında böyle bir hareket yapabilmesi sizin zorunuza gitmiyor mu? Cüneyt Çakır Delgado’yu attı diye ben yönetici kimliğimi bir kenara bırakıp bir taraftar olarak sahaya atladım. O günden sonra da yöneticiliği bıraktım, bir daha da yöneticilik yapmadım. Ne sahadaki oyunculardan, ne Beşiktaş yönetiminden bu konuya ilişkin bir tepki görmedim. Ben Beşiktaş’ta futbolcu olsam ne yapar eder, o hareketten sonra maçı çevirmek için tabiri caizse ölümüne oynardım. Keza yönetimin de bu konuda herhangi bir cevap verdiğini görmedim. Üzerinden kaç gün geçti, kulüpten bu konuyla ilgili bir açıklama gelmedi. Bir de bu arkadaş, “Kartalın Beşiktaş sembolü olduğunu bilmiyordum” şeklinde açıklamalar yapıyor. Bugün Beşiktaş’ın sembolünün kartal olduğu, dünyanın her yerinde bilinen bir gerçektir. Sumudica maç içinde yaptığı terbiyesizlikle kalmayıp maçtan sonra da insanların aklıyla alay ediyor. Beşiktaş reflekslerini kaybediyor. Kaybetmeye, başarısızlığa ve hakkının yenmesine alıştırılmış, sinmiş bir şekilde yoluna devam ediyor.

“KONGRE ÜYESİ YAPTINIZ, DÜNYAYA REZİL ETTİ”
Sezon başında Beşiktaş, mali durumdan dolayı bazı oyuncularla yollarını ayırdı. Bu oyuncuların içinde takım kaptanı Burak Yılmaz da vardı. Burak Yılmaz daha sonra, Lille takımında yaptığı bir basın toplantısında “Beşiktaş benim paramı ödeyemiyordu. İndirim de yapsam ödeyebilecek durumda değildi. Beşiktaş’ın iyiliği için oradan ayrıldım.” gibi açıklamalarda bulundu. Bu açıklamalar Fransa’da, Türkiye’de, bütün spor dünyasında yer buldu. Şimdi Beşiktaş ile transfer görüşmesi yapacak olan bir oyuncu ne diyecek? Bu takım maaş ödeyemiyor, ben buraya gitmeyeyim diyecek. Burak Yılmaz, sen şimdi Beşiktaş’a iyilik mi yaptın? Beşiktaş’ı dünyaya rezil ettin. Burak Yılmaz’ı geçmiş yönetim bu takıma transfer etti, kaptan yaptı. Siz de törenle kongre üyelik kartı verdiniz. Kongre üyesi yaptığınız adam Beşiktaş’ı dünyaya rezil etti.

“BİR TİŞÖRTÜ ÜÇ AYDA GÖNDEREBİLDİLER”
Beşiktaş’ın yaptığı “Bırakmam Seni” kampanyasına bizler de katıldık. Eşimizden dostumuzdan da kampanyaya destek vermeleri için ricacı olduk. Elimizden geldiğince toplu alım yaparak Beşiktaş’a destek olmaya çalıştık. Bizim varımız yoğumuz Beşiktaş’a feda olsun ancak bir tişörtü 200 lira yaptılar. Grup halinde bu tişörtlerden satın aldık, sırf destek olsun diye. Tişörtler daha dün ulaştı elimize. Kampanya 9 Ağustos’ta yapılmıştı. Bir tişörtü üç ayda gönderebilenler mi yönetecek Beşiktaş’ı? Burası Beşiktaş, yapamıyorsanız yapamıyorum deyip yapabilene bırakacaksınız. Basketbolda, voleybolda Beşiktaş son sırada. Futboldaki durum belli. Başarılı olduğumuz hiçbir alan, hiçbir konu yok ne yazık ki. Umut ediyorum ki Beşiktaş, en kısa kendi kimliğini hatırlayarak gereken adımları atar.

Duhuliye.com ÖZEL HABER