Bir takımın ‘takım’ olduğunu ne zaman anlarsınız?

Kim vardı, kim eksikti sorgulamadığınız, hatta hissetmediğiniz an olsa gerek.

Üç gün önce, düşme hattındaki Kayserispor karşılaşmasında 73 dakikada sahada kalan ve o maçta iyi performans gösterememiş Mensah neyse de, Ghezzal’ın ve takımın hatta ligin en etkili orta sahalarından Atiba’nın eksikliğinin hissedileceğini düşünenler vardı.

Ama yanıldılar. Mensah-Josef-Atiba orta sahasının iki isminin eksik olduğu maçta, Necip-Oğuzhan-Josef üçlüsünün, en azından kağıt üzerinde, daha alternatifli bir oyun yaratacağını düşünüyorduk ancak bu kadarını sanırım kimse beklemiyordu.

LARIN’iN GECESi

Oğuzhan’ın, ayağına gelen bu fırsatı iyi değerlendirmesi önemliydi, öyle de yaptı. Hareketli oyununun kapalı savunmalar karşısında, Mensah’tan daha etkili olduğunu biliyorduk. Maçın gidişatının nasıl olacağını fazla düşünmemize gerek kalmadı.

Larin, Aboubakar’dan Oğuz han’a, ondan da kendisine gelen topu filelere bıraktığında dakikalar 19’u gösteriyordu.

İkinci gol, yine ondan geldi; savunmanın arkasına gelen uzun topu, iki defans oyuncusunun arasındaki anlaşmazlıktan yararlanarak arkalarına aşırttı.

ALi GÜLTiKEN’DEN SONRA iLK

Rizespor’un ilk yarı sonunda topla oynama oranı yüzde 56 idi ancak kaleye tek bir şut çekebilmişlerdi.

Beşiktaş topla daha az oynamasına rağmen, Aboubakar’ın kaça pozisyonlarını da sayarsak oyunun net pozisyon galibiydi.

İkinci yarıya çıkarken, Rizespor’un önündeki iki seçenek ya risk alarak skoru dengelemek ya da savunmaya çekilerek farkın açılmasını engellemek gibi görünüyordu.

Tercihleri neyse, bu sadece daha fazla açık vermelerine yol açtı: 56. dakikada Oğuzhan’ın golü, 79’da Larin’in hat-trick’i, 83’te de rekor golü geldi.

30 yıldan sonra, bir maçta aynı oyuncudan 4 golü en son 1989-90 sezonunda Ali Gültiken’den görmüştük. 76’da Hasic maçın skorunu belirledi: 6-0

Kaynak: Hürriyet