Geriden gelip kazanılan Bratislava maçı, Caner'in nefis asistlik pasları, Vodafone Park tarihinin belki de en boş tribünleri. Beşiktaş dün akşama kilitlenmişti. Hesapları basitti, Trabzonspor- Galatasaray maçında en az bir taraf puan kaybedecekti, fazlası oldu, Fenerbahçe de deplasmanlarda sıkıntılı bir takımdı ve Göztepe maçı çantada keklik değildi.

Beşiktaş beklediği skorları aldı ve ligin en sorunlu takımı karşısına çıktı...Kötü sezon başlangıcında Avcı ne kadro tercihleri ne de oyun okurken kaybedilen puanların ilk sorumlusu değildi.Burak'ın sakatlığı, Elneny'nin 3 maç cezası, N'koudou ve Diaby'nin uyum sürücü.G.Saray derbisinde 3 puandan fazlasının kazanıldığı galibiyet serisiyle ortaya çıktı.Atiba ve Elneny'nin uyumu ve hücuma verdikleri destek Beşiktaş'a çıta atlattı.Orta saha göbeğiniz karşı ceza sahasına ne kadar yakınsa ve derine son vuruş koşusu yapıyorsa o kadar boğuyorsunuz rakibi. Kayserispor ayağında top tutabilen takım değil. İlk yarının son çeyreği bu sezonun en görkemli futbolu olabilir.

Beşiktaş bir kıyma makinesiydi ve Kayserispor paramparça oldu, sağlı sollu ataklarda savunma dengesini yitirmeyi bırakın alan paylaşımı yapabilecek akıllarını da yitirdiler...Sağlam Burak Yılmaz bu ligin en iyi golcüsü, geçmişte elini kaldırıp top isteyen santrfordan oyuna derinlik katan ve top alan-veren bir lidere dönüşmesi en büyük artısı... İkinci yarı tempo düşse de Kayseri ve Beşiktaş'ın karşılıklı birer golü... Beşiktaş, üç hafta sonra Kadıköy'deki derbiye puan tablosunda ilk üçte gider...

Bülent Timurlenk / Sabah