Artık bu kadarı da fazla. Hiç bitmeyen bir futbol sezonu içindeyiz. Biz seyretmekten bıktık bir de sahaya çıkıp ter dökmeye devam eden futbolculara sorun.

FIFA ve UEFA’nın bu para kazanma- kazandırtma hırsı bitmek bilmiyor çünkü. Hele koca bir sezon takımlarının değişmez oyuncuları olup son maça kadar mücadele etmiş futbolcular için bu ne büyük ıstırap. Daha bunun yeni sezona hazırlığı var, Katar’da oynanacak Dünya Kupası var. Var da var. Ama UEFA’nın futbolcuları bir an için bile boş bırakmama arzusu da var. Tüm bunlar yetmezmiş gibi şimdi yeni bir organizasyonun daha peşindeymiş UEFA. Ne diyelim Allah kolaylık versin futbolculara da bağlı oldukları kulüplere de. O kadar para ver al, sonra milli takım turnuvalarında sakatlanmasınlar, yıpranmasınlar diye dua et.

Peki şu anda 2018’de başlayan 2022’de ise ikincisi oynanmakta olan -aslında 2 yılda bir oynanıyor- Avrupa Uluslar Ligi’nin kime ne faydası var? Tabii bu işten para kazananları hariç tutarsak. Takımların futbol tecrübesini artırmak desek pek çoğu için o da yok. Türkiye, 55 ülkenin katıldığı organizasyonda çok zayıf takımların yer aldığı C Ligi’nin 1. grubunda. Öyle olunca Faroe Adaları’yla, Lüksemburg’la oynayarak bizim nasıl bir tecrübe edinmemiz bekleniyor?

UEFA’nın böylesi çok takımın katılımıyla turnuva düzenlemesinin bir başka nedeni de futbolda zayıf  küçük ülkeleri organizasyonlara dahil ederek daha fazla ülkeye nüfus etmek. Amiyane tabirle küçük federasyonların ağzına bir parmak bal çalıp onların oylarını kapmak.

Bu kadar para olunca yozlaşma da o kadar çok oluyor. Son FIFA ve UEFA başkanlarının yolsuzluk yüzünden görevlerinden alındığını anımsayalım. Sonuçta bu kadar çok futbol en fazla futbolseverleri futboldan soğutuyor. Hani futbolu sevmemin dışında profesyonel izleyici olmasam ben bile yeter artık diyeceğim.

Ayrıca tamam bu işten tonla para kazanıyorlar ama futbolcular da etten kemikten yapılmış sonuçta. Onların da dinlenmeye kendilerini yenilemeye ihtiyaçları var. Yani bir çeşit köleleştirme sistemi bu. Bu kadar çok maç olunca bir maçın 90 dakikasından doya doya zevk de alamıyorsunuz. Maç bahisçiler için oynanan ve sadece sonuçtan ibaret olan bir kumara dönüşüyor.

Kısacası futbol izlemek gibi bir zevkimiz vardı onu da elimizden alıyorlar ne yazık ki...

Gülengül ALTINSAY / Cumhuriyet