Valerien Ismael’in son 1000 günde sahaya çıktığı 125 maçın tamamında takımlarını 3-4-3 oynattığını biliyorduk. Abdullah Avcı da biliyordu muhtemelen dün karşısına 3-4-3 dizilen bir Beşiktaş çıkacağını.

Ancak dün Ismael bence bir önemli detayda fark yarattı: Sol açık Alex Teixeira ve sağ açık Rachid Ghezzal’i santrfor arkası iki 10 numara gibi kullandı. Böylece Beşiktaş merkezde iki değil, dört kişi gibi mücadele etti.

Josef de Souza-Can Bozdoğan-Alex Teixeire-Rachid Ghezzal dörtlüsü özellikle ilk bir saatte orta sahada Siopis-Bakasetas-Abdülkadir Ömür’e üstünlük kurdular. Bu da Beşiktaş’ın dünkü umut veren oyununun anahtarıydı bence.

MERKEZi DÖRTLEDiLER

Merkezi dörtleyen, kanatlarıysa birer adama (Valentin Rosier ve Rıdvan Yılmaz’a) bırakan Beşiktaş’a karşı Trabzonspor’un en önemli kozu oyunu genişletmek ve kanat akınlarını tercih etmek olabilirdi. Ancak gerek Anthony Nwakaeme’nin iki haftadır oynadığı etkisiz oyun,
gerekse Edin Visca’nın her zamanki vitesinden bir tık geride olması bu opsiyonu ortadan kaldırdı.

Dün Trabzonspor’da kaleci Uğurcan Çakır, stoper Hüseyin Türkmen, ön libero Siopis genel olarak iyi oynadılar. Şampiyonluk yolunda o çok değerli 1 puanı kazandıran da bu üçlüydü aslında. Ancak maçın genelinde daha fazla pozisyona giren, daha fazla üreten taraf misafir siyah beyazlılardı.

iSTATiSTiKLERi iYi AMA.. 

Beşiktaş ilk 30 haftada ligde 51 gol beklentisi yaratmış, fakat rakip kaleleri 44 kez havalandırabilmiş. Dün de birkaç net pozisyonun yanı sıra, bir de penaltı kaçırdı siyah beyazlılar.

Beşiktaş’ın Belçikalı santrforu Michy Batshuayi’nin kariyerine saygı duyuyorum ama Süper Lig’de bugüne kadar gösterdiği performans bana maalesef Daniel Güiza’yı anımsatıyor.

Güiza’nın da Süper Lig istatistikleri hiç fena değildi, ama o kadar çok basit gol kaçırırdı ki, hep büyük bir özgüven sorunu varmış hissiyatı verirdi izleyenlere. Sanki Tanrı, Güiza’yı kaçıranlar için Batshuayi’yi göndermiş gibi Süper Lig’e!

DURAN TOPLARDA VALERiEN iSMAEL

Valerien İsmael’in daha önce çalıştığı takımlarda duran top konusunda fark yarattığını biliyoruz. Dün de Beşiktaş bazı duran toplarda bu çalışmadan kesitler sundu: Santradaki dikine hücum sanki çalışılmıştı, hatta 15’inci saniyede pozisyon yarattılar. Yine ilk yarıda soldan bir kornerde yerden ikili oyun planlıydı.

17 GOLLÜK DEVASA FARKIN TEK NEDENi UĞURCAN

Abdullah Avcı dün müsabaka öncesi bir sitemde bulundu medyaya:

“Siz çok iyi bir kadrom olduğunu söylüyorsunuz ama ziyadesiyle sakatlık sorunu da yaşadım. Takımın beyni Hamsik iki aydır yok. Sezon başında ideal stoper ikilim Edgar-Hugo idi, her ikisini de kaybettim” dedi deneyimli hoca. Hatta dün üçüncü stoperi Ahmetcan’ı da kullanamadı Avcı. Sol bek pozisyonunda yaşadığı sıkıntılara da değindi, o bölgede sekiz farklı oyuncu kullandığını anımsattı. Gerçekten de Puchacz o formayı tapulayana kadar İsmail’i, Peres’i, Denswil’i, Trondsen’i, iki Yusuf’u dahil, sayısız deneme yapmak zorunda kaldı Abdullah Avcı.

GÖREViNi YAPTI

Ancak Trabzon’un tüm bu zafiyetlerini toparlamada bir adamın olağanüstü rol oynadığını da not etmek gerek.

Uğurcan dün belki bir gol yedi ama yine de o dakikaya kadar görevini fazlasıyla yaptı.

Beşiktaş’ın sezon başından beri kalesinde oluşan gol beklentisi ile yediği sayı hemen hemen aynı.

Trabzon’sa OPTA verilerine göre kalesinde 44 gol görmesi gerekirken 27 kez ağları havalandı sadece. Ve bu 17 gollük devasa farkı, belki de bu acayip puan farkının da temelini büyük ölçüde Uğurcan attı aslında.

MERT OYUNA BiR ALKIŞ

Dün 28’inci dakikaydı. Batshuayi net bir gol pozisyonu yakaladı. Çekmek istediği topa kayarak gelen Puchacz müdahale etti, ancak Polonyalı sol bek topla beraber Batshuayi’nin bileğine de dokundu.

Pozisyon penaltıdır-değildir noktasında değilim. Ben orada Batshuayi’nin bileğine darbe almasına rağmen namuslu bir şekilde devam etmesine bayıldım.

Şu mert tavır, futbolumuzun gerçekten çok ihtiyaç duyduğu bir tavır

Uğur MELEKE / Hürriyet