İşte Akpınar’ın açıklamaları:  

“MAÇLAR SADECE PARA ÖDENMESİ UMUDU İLE SAĞLIK KOŞULLARI ZORLANARAK OYNATILIYOR” 

Sadece Beşiktaş değil, ligde bütün takımlarda koronavirüs vakaları artış gösteriyor. Tıbbi ve vicdani açıdan bakıldığında maçların oynanmaması gerekiyor ancak yayıncı kuruluş kulüplere “oynamazsanız para yok” dediği için  kulüpler yayın gelirlerinden faydalanabilmek için maçları oynamak zorunda bırakıldı ancak yayıncı kuruluş kulüplere yine ödeme yapmadı, Federasyon’un elinde yapılan sözleşmenin teminatı olarak alınmış banka teminat mektubu olması gerekiyor. Yayıncı kuruluş ödemeleri bu kadar geciktirdiği ve kulüpleri zarar uğrattığı halde neden teminat mektubunun paraya çevrilmesi yoluna gidilmiyor ? 

Kulüpler Birliği’nin sessiz kalması anlaşılır gibi değil... Kulüpler Federasyon’a, Federasyon da yayıncı kuruluşa bu konuda gereken hamleyi yaptırmaları gerekir  çünkü TFF yayıncı kuruluşla kulüpler adına onları temsilen ihale yaptı... Ancak genelde  kulüp başkanları iş insanları ve  spor dışında  ticari ilişkileri de olan insanlar. Bu yüzden mi sessiz kalıp, çatışmaktan kaçınıyorlar? 

Bu kulüplerin paralarına, sporcuların sağlığına yazık değil mi? Pandemi sürecinin başında sayın Nihat Özdemir, toplu Corona vakası açıklayan Ümraniyespor için “Rica ettik kırmayıp oynadılar” demişti. Bu iş orada koptu. Normalde hekimler testler pozitif çıksa bile sporcuların belli bir süre dinlenmeleri gerektiğini söylüyor. Ayrıca temaslı olanların da (takım arkadaşları da dahil olmak üzere) karantinada olması gerekiyor. Bunun  uygulanması halinde birçok maçın ertelenmesi gerekir. O zaman lig nasıl bitecek? Bu da bir başka soru işareti... 

“DENETİM RAPORU NEREDE KALDI?” 

Beşiktaş yönetimi büyük sessizlik  içerisinde. Maçlarda aleyhimize verilen kararlar ortada iken sessiz kalınması taraftar olarak hepimizi üzüyor. Bunun yanısıra iç işlerimizde de gereken adımlar atılmıyor. Beklenen denetim raporunun açıklanacağı Divan Kurulu toplantısı pandemi dolayısıyla iptal ediliyor. Geçen sefer internet aracılığı ile uzaktan bağlantıyla  toplantı yapılmıştı, yine yapılabilirdi. Virüs kablolardan da mı bulaşıyor?  

Yönetimin hesap soracağı ve  Beşiktaş’ın zararı olmuş ise bu zararı verenler hakkkında gereğini yapacağı beyanını hepimiz biliyoruz. Ancak gelinen noktada buna ilişkin umutlarımız azalıyor. Tüm camianın beklediği denetim raporu neden bu kadar gecikti, nerede kaldı?  

Sayın Başkan  “ben son on yılı inceleteceğim” dedi. Nerede bu inceleme? Ben diyorum ki Seba sonrası 20 yılı inceletin, bu sürecin içinde ben de varım. Benim yaptığım bir hata varsa bedelini maddi manevi ödemeye hazırım... 

Son 20 yılda yöneticilik yapıp da bu cümleyi edebilen başka birini duydunuz mu? Benim çocukluk hayalimdi, kısmet oldu. Yönetimde bulundum ve elimden geldiğince görevimi en iyi şekilde yapmaya çalıştım... Denebilir ki başarılı değildin, saygı duyarım ve buna cevaben şunu söyleyebilirim: “Kapasitem buydu, kapasitem ölçüsünde bu kadarını yapabildim.” Ama devamında şunu da söyleme hakkına sahip olduğumu düşünüyorum: Kimse benim için “Beşiktaş’ın bir kuruşunu sokağa attı, menfaat temin etti” diyemez. 

“ABDULLAH AVCI BİR FİYASKOYDU” 

Sayın Fikret Orman döneminde yapılan devasa yanlışlar var. Sadece Abdullah Avcı sözleşmesi  üzerinden bile bunu söyleyebilmek mümkün. Abdullah Avcı, Trabzonspor’la sözleşme imzaladı, biz de hala para ödemeye devam edeceğiz. Trabzon mutlu, ekonomik bir hoca transferi yaptı. Abdullah Avcı mutlu, Beşiktaş ile anlaştığı ücreti almaya devam edecek. Bir tek Beşiktaş kârlı çıkamadı. Beşiktaş’ın bu mali durumunda giden paraları ne olacak?  

“SAYIN AHMET NUR ÇEBİ’NİN ELEŞTİRENLERE İLİŞKİN SÖZLERİNE KATILMIYORUM ” 

Başkanların ne iş yaparsa yapsın taraftarı küçümser tarz da açıklamalar yapmasını doğru ve şık bulmuyorum. Zamanında sayın Fikret Orman’da bu tarz söylemlerde bulunmuştu. Küçümser söylemlerde bulunmak yerine “neden bu kadar eleştiriliyorum” diye düşünmek ve özeleştiri yapmak bence daha doğru olur. 

Beşiktaş’ımız halkın takımıdır diye öğünüyoruz. Her kesimden taraftarımız  vardır. Her Beşiktaşlı Beşiktaş’ın sahibidir. Akaret, küfür etmemek, kişilik haklarına saygı duymak şartıyla istediğini istediği gibi eleştirme hakkına da sahiptir görüşündeyim… 

BIRAKMAM kampanyasında dağdaki, köydeki çocuklar taraftarlar cep harçlıklarından bağış yaptı, SMS’ler yolladı... O zaman iyi olan taraftar eleştirince kötü demek doğru değil... 

Beşiktaş’ın yönetiminde iseniz eleştiriye açık olmanız gerekir. Kongrede binlerce kongre üyesi ile milyonlarca taraftar, en değerlisi olan Beşiktaş’ını size teslim etmiştir. Bu emanete gözünüz gibi bakmanız ve hesap sormanız gereken kim varsa, isim ayırt etmeden gereğini yapmanız gerekir. Camianın beklentisi budur. 

Duhuliye.com ÖZEL HABER