Avrupa dönüşü, Milli ara  öncesi, büyük önem  taşıyan maçta çok kritik bir 3 puan. 

Güven Yalçın usta işi iki vuruşla galibiyeti getirdi. Rıdvan kendi ağlarını ters ama  klas bir kafayla sarstıktan sonra, David Backam stayle ortasını Güven'in kafasında asiste dönüştürüp tabelayı düzeltti. Takım, Milli araya, kendisi de A Milli Takıma moralli gitti.

Bir önceki Milli arada Ümraniye ile oynanan hazırlık maçında Beşiktaş formasını ilk kez giyen fakat kötü bir ilk yarının ardından ikinci yarı Rosier'le değişen genç Serdar, belki de giymeyi uzun süre hayal edemediği formasıyla ikinci buluşmada CL'de  Ajax'a karşı ilk 11 de başladı. Bu kez sağ bek değil, stoperdi. Ümraniye'ye karşı yapamadığını Ajax'a karşı yaptı. Onca kişinin şanssızlığı, şansı, takımın çıkmazı, fırsatı oluverdi. Yokluklar arasında kendini varetti. Şans denemez doğru zamanda, doğru yerdeydi. Stoper Serdar, Ajax maçında sınavı geçti. Sivasspor maçında ümit veren bir oyun sergiledi. 


Can kumaşı sağlam bir adam. Bir anda boy atan çocuklar gibi futbolu olumlu anlamda aniden güzelleşecek, ona biraz zaman gerek. 


Bu galibiyet Devler Ligi'nden lige dönüş açısından ayrıca önemliydi. Öyle ki Ajax Hollanda ligine aynı oranda dönemedi ve evinde Utrecht’e 1-0 kaybetti. Sıkıntılı kadro, zorlu rakip ve kayıpsız girilen Milli ara zor günlerin sonu demek.


Ve tabi maçın düdüğü. Yaşar Kemal Uğurlu. Taraftarın tabiriyle maçın ‘Uğursuzu’...
Böyle bir hakem yönetiminin gergin geceyi kontrolden çıkarıp kabusa çevirmesi an meselesiydi. Sergen Yalçın'ı düdükleriyle çileden çıkardı, Sonra ilk tepkisinde onu tribüne yolladı. Aynı kişi aynı cesareti başka teknik direktörlere karşı gösteremedi. Bu eyyamcı yaklaşımı onu cesaretli ya da cesur yapmadı.  Sahte kabadayı olarak anılmalı.

‘Beşiktaş'ın Teknik Direktörü  Hakemleri baskı altına alıyor’ diye algı yapan bir adamın yarattığı algı her hakem gibi Yaşar Kemal'in de bilinç altında arzulanan etkiyi yarattı. Herkes birinden güç alıyor. TFFe ve MHK  kafasını kuma gömmüş, kimse olandan bitenden bizi sorumlu tutmuyor sanıyor. Fakat başka bi tarafları açıkta duruyor. Herkes her şeyin farkında.

Aslında Beşiktaş'ı sahadan çok masada oynamaya zorlayan bir anlayış Sergen hocayı hedefe alıp sürekli camiayı geriyor. Bu sezon daha fazla cepheden sürekli Sergen Yalçın’a saldırıp dikkatini dağıtma çabası karşılık buluyor. Hoca takımdaki sorunlarla boğuşurken birde bu tarafla uğraşmak zorunda kalınca hata yapıyor.  Yapmaması a
Burada bir düşünceyi  öneri olarak sunmak isterim. Bir beyin jimnastiği. Beşiktaş sahada ayrı  saha dışında ayrı bir mücadele verecek. Acilen bu dış cephede kadrolaşmalı. Sadece Beşiktaş aleyhine yapılanları değil, rakiplerin maçlarında  olup biteni, gündeme getirecek bir isim. Kulübede Sergen hocayı tamamlayacak. Futbolun içinden gelen, camiayı, medyayı bilen, taraftarın gönlünde ayrı yer edinmiş biri. Ağzı laf yapan, adaplı, edepli  yeri geldiğinde Giderli... 
Benim aklıma Feyyaz Uçar geldi. 100. Yılda Sergen Yalçın'lı kadronun yardımcı hocası 100. Yıl Şampiyonluğu yaşadı.  101. Yıl entrikaları arasında ‘Sütten çıkan ak kaşık'tı. Ne iş yaparsa yapsın,  Beşiktaş bizi çağırırsa, biz gideriz diyen bir ekolden. Gözün kapalı güven. Yönetim böyle bir ismi Sergen hoca da uygun görürse teknik heyete dahil etmeli. 


Futbolun ayarlarını bozdular. Var sistemini bile kendi sistemlerine uydurdular. Ofsayt çizgisi bile yamuk.
Üstelik bu sezon birilerinin son şansı. Bu kez işi sahaya ve şansa bırakmayacak gibiler. Geçen sezon Beşiktaş rakiplerine 15 Puan fark atması gerekirdi.  Galatasaray’ı 1 golle zar zor geçti. O Fenerbahçe Sivas'ı evinde yense ki; (Rıza Çalımbay dışında rakip hoca kim olsa yenerdi) Şampiyon olacaklardı.  O futbolla başka bir takım küme düşerdi.  Şampiyon olacaklardı şaka gibi.
Bu sezon Besiktaş'ta anormal olaylar yaşanıyor. Camia kendi derdiyle uğraşmaktan olan biteni göremiyor ya da yeterince dikkat çekemiyor. Neredeyse rakipler kazandıkları maçları oynuyorlar.


Son olarak  bir gerçeğe dikkatinizi çekerim. 
El birliği ile ülkede Futbolu başka bir şeye çevirdiler. 
Dünyada 3 farklı futbol oyunu var.
1-Amerikan Futbolu   (Elle oynanan)
2- Avrupa Futbolu (Ayakla oynanan)
3 Türk Futbolu       (Masada oynanan)

Erdem Ulus/ Duhuliye