Bir yönüyle eski Ramazan eğlencelerine benziyordu maç. Sezon boyunca topla direkleri döven Beşiktaş, dün hem de ilk yarıda iftar saatlerini “Direklerarası” gösterisiyle şenlendirdi. Taraftarına erkenden tatlı servisine başladı. Dahası… Aylardır çok koşup çok çalıştığı halde kötü vuruşlarla güven kaybına uğrayan Batshuayi bu defa kaçırmadan, ustalıkla attı gollerini. Belçikalı 2, arada Josef’le de 1 gol bulup, topları üç kez direkler arasından geçirerek hem eğlendiler, hem de eğlendirdiler.

Sahi, Valerien Ismael’in de maçıydı bu. İlk kez Beşiktaş taraftarıyla buluşacaktı. Trabzon’daki sınavı vermesi bir yana, tribündeki taraftar tartısından da “ağırlığını koyarak” çıkması bekleniyordu.

Evet, o da tam not aldı tartıdan…Ne eksik, ne fazla!

Bir de “üçlü” meselesi var, tabii… Fransız hoca savunmayı dörtlüden üçlüye dönüştürüyordu ama, ya tutmazsa? Trabzon’daki ilk deneme olumlu bitse de sistem arızaya uğrayabilirdi. Hele rakip Alanyaspor’sa…

Alanyaspor, bu ligin iyi ekiplerinden biri. Efecan ve Tayfur gibi, dünkü performansıyla Novais gibi oyuncuları var. Anlayamadığımız nokta, Emre Akbaba gibi tecrübeli, vizyoner bir oyuncunun başlangıç kadrolarında oynaması değil, kulübede oturması. Sonradan oyuna girip katkıda bulunmaya çalıştı ama, atı alan Üsküdar’ı geçmişti.

Batshuayi golü attığında kronometreye baktım, 1.13’ü gösteriyordu. Sezonyun en hızlı Beşiktaş golü. Sonra Josef ve yeniden Batshuayi. İlk golün asisti Ghezzal’dan, 2 ve 3’ün asistlerini yapan da Rosier.

Güzelliklere virgül koyup, küçük takıntılara bakalım… Ismael savunmayı oturturken orta alanda alabildiğine anlayışlı davranıyor. Rosier ve Josef iyi de Can Bozdoğan ve Teixeira aynı kıvamda değiller. Ismael’in ikinci yarıda yaptığı değişiklikler de yerindeydi. Batshuayi, Teixeira, Ghezzal’ı yanına çağırıp Pjanic, Nkoudou ve Güven’i oyuna sürmesi en azından adil olduğunu ortaya koydu.

Yeni oyun anlayışında yıldızı en çok parlayan oyuncular Rosier ve Rıdvan… Savunmacı kimliğiyle birlikte hücum organizasyonlarında da başrolü üstlendiler. Ghezzal’ın da daha verimli bir sürece girdiğini düşünebiliriz. Rıdvan’ın onca akıllı denemeden sonra Güven’e yaptığı asist alkışlanacak düzeydeydi. Umut Meraş ve Necip’in oyuna katılmasını, hocanın bazı ölçme ve değerlendirmelerde bulunmasına yordum ben. Can Bozdoğan’ı neden değiştirmediğini anlayamadım. Bu arada

Emirhan’ı beklettiğini, Josef’i dinlendirmeyi düşünmediğini de gördüm. Eh, bravo yani.

Ramazan böyle geçecek, lig de bu yeni rüzgarla bitecekse seneye bayram olabilir. Emin değilim ama… Bana öyle geliyor.

Attila GÖKÇE / Milliyet