Beşiktaş’ın Hollanda deplasmanındaki tüm eksik oyuncularını tek tek yazsak bu köşede başka bir şey yazacak yer kalmaz.

O yüzden sahaya çıkanların analizini yapmaya çalışalım.

Kağıt üzerinde Sergen Yalçın hocanın rakip Ajax'a göre oynayabilecek oyunculardan kurduğu 11 yanlış değildi, en fazla maç kondisyonu seviyesine göre Oğuzhan, Salih veya Can'ın yerine 11'de başlayabilirdi.

Can aslında maça iyi başladı zaten Beşiktaş ilk 10 dakikada komple iyiydi, Batshuayi biraz şanslı olup direğe takılmasaydı ilk golü atan taraf bile olabilirdi.

İlk yarının kalan bölümü ise maalesef Beşiktaş ceza alanı çevresinde geçti.

Özellikle Feyenoord'un eski kanat forveti Berghuis'in bu sezon merkezde serbest forvet gibi oynatılması Ajax’ın her rakibi gibi Beşiktaş'ın da yerleşik savunma dengesini bozdu.

Tabii asıl mesele bu kadar gömülüp çıkamayınca zaten denge kurmanın iyice zorlaşmasıydı.

Kenan Karaman sağ öndeyken hiç topla mesafe kat edemedi.

Skor 2-0 olunca da Sergen Yalçın hoca ikinci yarıda iki sol bek formasyonlu oyuncusundan birinden feragat etmek zorunda kaldı.

Oğuzhan’ı takımı pasla çıkarması, Gökhan Töre'yi de takıma topla mesafe kat ettirmesi için oyuna aldı.

'Dolmabahçe'de görmek isterim'

Gerçekten de 55'ten itibaren Beşiktaş oyunu dengeledi, geriye fazla yaslanmak zorunda kalmadı.

En azından rakibin hücum sürekliliği ve temposunu maçın kalanında nihai olarak kırmayı başardı.

Kenan'ın ise en olumlu hareketi maçın Fransız hakemine takıldı.

Serdar ve sonradan asıl mevkisi olmayan stopere oyuna giren Berkay'a tebrikler, tabii en çok altyapıdan çıkıp kısa sürede çok gelişen kaleci Ersin'e tebrikler!

Ajax'ı da Dolmabahçe'de tam kadro olan sakatsız, eksiksiz Beşiktaş karşısında görmek isterim, gerçekten takım hücumu çok etkileyici olsa da genç Timber'in varlığına rağmen İstanbul'daki maçta bize rövanşı aldırabilecek takım savunması defoları var.

Ali ECE / Fanatik