Televizyonlarda her gün Fenerbahçe'nin yeni hocası Jesus'un bıkmadan usanmadan aralıksız bir şekilde Fenerbahçe'ye nasıl geldiği anlatılıyor ya!!!

Sanki çok merak ediyormuşuz gibi!!! Klasik gelmeden göklere çıkarıldı vatandaş... Hafazanallah üç maç kaybederse... Ee! Hal böyle olunca onu ülkeye getirenler de inceden havaya giriyor tabi...

Mesela Sn. Ali Koç, Çıkıp Türkiye'ye gelmiş geçmiş en prestijli ve en meşhur hocayı getirdik diyebiliyor... Peki öyle mi? Tabii ki hayır... Demirören zamanında Beşiktaş'a getirilen bir hoca var. Del Bosque...

Adam 99-2000 ve 2001-2002 sezonlarında Şampiyonlar Ligi'ni kazanmış, 2001-2003 sezonlarında La Liga'yı cebe koymuş, Yine aynı sene kıtalararası ve UEFA Süper Kupası'nı kucaklamış, Sonra 2008'den 2016'ya kadar İspanya Milli Takımı'nın başına geçmiş, 2010'da Dünya Kupası'nı, 2012'de Avrupa Şampiyonası'nı müzeye kaldırmış.

2002'de dünyanın en iyi kulüp teknik direktörü seçilmiş. Offf yoruldum vallahi... Daha Türkiye'ye geldiğinde ilk dokuz maçında takımının hiçbir maçı 11 kişi bitirememesine sessiz, sakin ve vakur kalmasındaki başarısını konuşmuyorum bile!!! Yani sevgili Ali Başkan lütfen yani...

SÖYLE VIDA YANLIŞ MIYIM?

Gün geçmiyor ki Vida ile ilgili haber yapılmasın... Halbuki biz bileti kesmiş, helalleşmiştik... Yine en son Vida'ya mikrofon uzatmışlar, O da konuşmuş. Demiş ki, "Beşiktaş bana ettiği teklifle adeta git dedi..."

İyi de sevgili Domagoj Vida, Sen de son zamanlarda oynadığın futbolla "Gitmek istiyorum" der gibiydin... Söyle kardeşim, Yanlış mıyım? Tabii bu benim futbola bakış açım... Bir de 2 milyona kadar inen Vida'dan daha iyi bir futbolcu alınamazsa, "Vida ile niye anlaşma yoluna gitmediniz o zaman?" diye bir soru çıkıyor ki ortaya Ona da yönetim cevap verecektir diye umuyorum....

HAVA NASIL ORALARDA?

İki Cumartesi evvel Beşiktaş mali genel kurulunda, genel kurul üyesi Berk Tunca'nın konuşmasının kesilmesi bir yana, kürsüden inerken önünün kesilmesi camiada infiale neden olmuştu...

Beşiktaş tüzüğünde bu tip durumlar için gayet net açıklamalar var... Değil mi arkadaşlar?!! Nedir durum? Kimden bilgi alabiliriz? Kime müracaat edilmesi lazım...

Duyduğum kadarıyla baya dilekçe gidiyor konuyla alakalı kulübe... Yoksa olur böyle durumlar repliğiyle karşı karşıya mıyız?

Kişilerle kimse muhatap olmak istemiyor, bu net... Bizim tek muhatabımız Beşiktaş tüzüğüdür. Bu da net.... Bilmem anlatabildim mi?

SİZE SU BİLE YOK

Ömer Üründül, gittiği son Şampiyonlar Ligi finalindeki gözlemlerini anlatırken ilk yarı bitmeden su dışında statta yiyecek her şey bitti. Böyle bir organizasyona yakışmadı diye not düşmüş...

Kendisi aşina değil herhalde ama Bizim İstanbul içinde yaptığımız bütün deplasmanlarda (Kadıköy-Sami Yen) Aynı konulara maruz kalıyorduk...

Maç çıkışlarında güvenlik sebebiyle bekletildiğimiz saatleri de göz önünde bulundurarak 7-8 saat bırakın yemeyi, susuz kaldığımızı da gönül rahatlığıyla söyleyebilirim... Görüntülerde var, Yenmişiz, üç gün susuzluğa bedel de o ayrı!!!

Maç sonunda tribüne topçuları çağırırken su getirmelerini de söyledik, son çare... O derece yani... Koli koli su getirdiler ve konfeti atar gibi taraftara dağıttılar...

Aylarca yazdık, böyle davranmaya hakkınız yok diye. Ömer Bey başına gelince yazmış. Türkçesi, Tok açın halinden anlamazmış... Teyit edilmiş oldu...

Alen MARKARYAN / Akşam