Siyah-Beyazlılar bu kez Göztepe’yi konuk ediyor.

Göztepe’de işler hiç de iyi gitmezken Beşiktaş ufak ufak işleri düzeltme yolunda.

Göztepe ileride güçlü basıyor.

Beşiktaş ise telaşlı ve 3. dakikada Ndiaye’nin golüyle adeta maça 1-0 yenik başlıyor.

Şimdi gel de hakem konuşma; ümit vadeden akını kesmeler mi dersiniz, her kendini yere atan vakit harcayan Göztepelilere şefkat göstermeler mi dersiniz?

Josef’in 17’de kanattan kopmuş giderken itilmesini göremiyor bile.

Bu arada Beşiktaşlı oyuncular sinirleniyor ama sert girenler Göztepeliler nedense.

Her vesileyle yere yatanlar da. Ne ki bunun suçlusu futbolcular değil.

Asıl suçlu yıllarca centilmenlik dışı hareketleri profesyonellik olarak değerlendirenler.

Ayrıca Göztepeliler kırmızı kartlık pozisyonlarda da sarı kartla kurtuluyorlar. 

Berkan da Halil de kırmızı kart görmeliydi oysa ki.

Özellikle Berkan’a ya hiç kart göstermeyeceksin ya da kırmızı göstereceksin. Sarı olmaz.

Ve yine aleyhte komik bir penaltı daha reva görülüyor Kartal’a.

Neyse ki penaltı kaçıyor da hakemin hatası bir nebze bertaraf oluyor.

Sonra Beşiktaş kuruluşuyla çok güzel bir golle skoru eşitliyor; Rıdvan’la başlayan, Oğuzhan’ın asistiyle süren -evet Oğuzhan ilk on birdeydi bu kez- Larin’in usta vuruşuyla sonlanan.

İkinci devre rölantide başlayan oyuna Ghezzal, tam da Ghezzal’lık harika bir vuruşla son veriyor.

Ama 2 farklı skor olmayınca galibiyet tehlikede.

Zaten Göztepe de vazgeçmiyor. Dirençli oyununu sürdürüyor.

Bu oyunu diğer maçlarda da gösterirse karada ölüm yok onlara.

Son on dakikaya on kişiyle stresli giriyor Siyah-Beyazlılar.

Çünkü Göztepelilere gösterilemeyen kırmızı kart, topa müdahale eden Rosier’e tereddütsüz gösteriliyor.

Artık skoru koruma derdinde Beşiktaş. Rosier’den boşalan yere Umut giriyor mecburen.

Sonuçta futbolu katleden adaletsiz maç yönetimine rağmen Beşiktaş 3 puanın sahibi oluyor.  

Gülengül ALTINSAY / Cumhuriyet