Beşiktaş’ın ilk 15 dakikadaki oyunu Türkiye Ligi’ndeki takımların en az yarısı karşısında öne geçmeye yeter.

Ancak ligler arası kalite farkı maalesef ilk yarının kalanında sonucu belirleyen faktör oldu.

Beşiktaş koştu ama Dortmund daha etkili koştu. 16’da Welinton’un kritik müdahalesi taktiksel açıdan turnusol kağıdı gibiydi:

Dortmund’un kenarlarda birer oyuncu görevlendirip kalan oyuncuların kanat-merkez arası yarım alanlarda sürekli hareket ederek oynadığı dinamik oyun Alman ekibinin 15’ten ilk devre bitene kadar üstünlük kurmasını sağladı.

20’de belki ilk Dortmund şutuydu ama kağıt üzerinde merkez orta sahada sağ iç olan Bellingham ileri 3’lünün sağ açığıymış gibi içerideki boş yarım alana yaptığı koşuyla golü attı.

Boşlukları kullandılar

Orada tek kanat görevinde olan Meunier’yi sol ön mevkisindeki Larin karşılamalıydı ama arkasındaki N'Sakala karşılamak zorunda kalınca Bellingham oluşan boşluktan faydalandı.

Devrenin uzatmalarında bu kez soldan atılan taç sonrası Bellingham arkada oluşan boşlukta bu kez sol ön oyuncusu rolüne bürünerek Haaland’a asistini yaptı.

İkinci yarıda Beşiktaş, Pjanic’in teknik liderliğinde oyunda dengeyi kurdu.

Batshuayi kaleci Kobel ile karşı karşıya pozisyonu gole çevirseydi maçın rengi değişebilirdi lakin kaleci Ersin ikinci yarıda da kurtarışlarıyla Beşiktaş’ı maçta tutan isim oldu.

Pjanic zaten bambaşka bir seviye, maç boyunca uzatmalardaki duran top asistine yakın kalitede birçok usta işi pas gönderdi.

Arkadaşları ona alıştıkça o pasların asiste dönüşme yüzdesi artacaktır.

Ali ECE / Fanatik