Ali Rıza Dizdar'ın açıklamaları şöyle:

"ETİK OLARAK YÖNETİM KURULLARINDA OLMAMALARI GEREKİR"

"Kararı okudum. Henüz kesinleşmiş bir karar değil. En az 2 yıl daha sürer. Hukuki etkisi henüz olmaz ama etik davranışta bulunmak önemli. O zamanlarda kanunda henüz değişiklik yapılmamıştı. O dönemde ibra edilmeyenlerin etik olarak yönetim kurullarında olmamaları gerekir. Yoksa kanuni mecburiyeti yok. Geçen pazar günü divanı idare eden Engin (Baltacı) bey de Yıldırım Demirören'in yönetimindeydi. O da ibra edilmemişti. Hatta KPMG raporunda o da vardı ama kongre idare etti. Bunlar etik olmayan, Beşiktaş'ın değerlerine yanlış şeylerdir. Burada kanuni bir zorunluluk yok. Sahtekarlık, zimmet suçu gibi suçlar varsa savcılık da tahkikata geçer."

"KONGREDE BENİ ÜZEN TEK ŞEY..."

"Kongrede yaşanan gerginlikle ilgili konuşmak istemiyorum. Sebebine gelince; hiçbir şeyden dolayı üzülmedim fakat savunmasını yaptığım Çarşı grubundaki bir insanın bana laf atması, bana karşı tavır koymaya kalkması çok çirkindi. Biz hepimiz Çarşı'lıyız. Üstelik Çarşı için sabahlara kadar davalara giren bir adamım. Nasıl savunduğumu bilirler. O arkadaşımızı kendi haline bıraktım."

"HERKES ÜSTÜNE DÜŞENİ YAPAR"

"İptal edilen kongre bir defa tekrarlanmaz, onu söyleyeyim. İbra edilmediği de ortaya çıktı. İbra edilmemenin hukuksal sorumlulukları yok ama manevi sorumlulukları var. Herkes üstüne düşeni yapar. Bizim zamanımızda külhanbeyi de vardı, kabadayı da vardı. Kabadayı delikanlı adamdır. Külhanbeyi bağırır çağırır hiçbir şey yapmaz. Ben adamın kabadayısını severim. Kabadayıysa etik davranmak ne icap ediyorsa onu yapsın."

Duhuliye.com / ÖZEL RÖPORTAJ