Son maçımızı Cuma oynadıktan sonra yeni haftaya Salı maçıyla başlıyoruz ve bir sonraki maç yine Cuma.

'Yahu şu gün tayininde adalet yapın bari' diyeceğim, deve muhabbetine düşüyorum, gülmem geliyor!!

En basitinden hafta sonu kalabalığından faydalanamıyorum kardeşim.

Niye hep Cuma ve niye hep ben.

Hiçbir şekilde enerjiyi sahaya veremiyoruz.

Bunların garip işleriyle uğraşmaktan.

Bu da yeni taktikleri her hal!

Çok hızlı değil ama serin geldiğimiz bir maç oluyordu.

Oyuncular son maça göre değişikti ama kurgu aynıydı.

Orta sahanın bize bakan kısmında top çevirme adıyla yan pas yapılmasını sevmiyorum.

Dikine oynadığımızda 3-4 tane ceza sahası aktivasyonu var mesela.

Ne zaman ki yan pas yapmaya başladık, bırak karşıya geçmeyi, rakibine de üstüne gelmesi için cesaret veriyorsun.

Bu minvalde Pjanic ve Ghezzal'in adam eksiltmesi, Batshuayi'nin de hareketliliğini çoğaltması lazım.

Beklemedeyiz. Beklemek iyi de Ghezzal'in ne ortaları ne de ara pasları hedefe gitmiyor.

Batshuayi top almak için orta sahaya kadar çıkıyordu. 33'te 5 kişiyle ceza sahalarının önünde baskıya başladık.

İstedik. İstemeye başladığımız anda geldi. Asist ve ikram Caner (!)'dendi.

Vida'nın üzerine elinle çıkarsan penaltıyı yersin.

Batshuayi ikramı geri çevirmedi tabii; 0-1.

Orta sahada kaptığımız topları nasıl değerlendirebilirim çalışmalarını yapmalı takım.

Kapıyoruz kapıyoruz boşa gidiyor zira.

Bir de panik anında sakinleştirici lazım. Heyecandan 47'ten, 45'ten tek tutamadık ayağımızda iyi mi!!!

Batshuayi'nin Gremy ödüllük iki pasıyla başladı ikinci yarı.

Sol taraflarında boşluk yakaladık bir ara. Ilgıt ılgıt akmamız lazımken anlamsız ahesteye düştük.

Özellikle Oğuzhan'ın iki bindirmesi de boşa gitti o alanda.

Kısa ve ayağa oynadığımız ve oyunu domine ettiğimiz dakikalarda fişi çekmemiz lazımdı.

Orada ufak bir eşik var, orayı aşamıyoruz. Ama aşacağız. Özellikle Batshuayi'nin diri futbolu hoşumuza gitmeye başladı.

65'ten sonra orta saha düştü ve mutlaka değişiklik yapılması şarttı. 70'te Can oyuna alındı, geç bile kalındı.

Geriye yaslanmaları, istemsiz kapanmaları da sevmiyoruz biz.

Çatır çatır oynadığında 'Mahpus damlarını' işliyorsun rakibe, sonra bir düşüyorsun 'Evlerinin önü boyalı direk.'

Sonra uğraş dur. Borini denen adam 70'ten 80'e 50 kere topla buluştu. Sıkıntı bu. Bir serseri top, bir mayın tarlası, bir hatalı pas, bir penaltı....

Dağılırsın vallahi. At ikiyi herkes rahatlasın kardeşim. Bir ara sahamızdan çıkamadık iyi mi.

Gereksiz top kayıpları, anlamsız yan paslar, dan-dunlar.

Neyse! Maç bitti, vitesi ikiye attık. Bakalım rampada ne yapacağız?

Alen MARKARYAN / Akşam