Üç gün önce pas rekoru (646) kıran ve dişli rakibi Karagümrük’ü dört golle dağıtan Beşiktaş, Dolmabahçe’de ağırladığı Göztepe karşısında rotasyon kazasına uğradı. Ancak Sergen Yalçın’ın seri hamleleriyle kazayı hasarsız atlatıp ilk kez geri düştüğü maçı U dönüşü yaparak kazanmayı bildi.
Karagümrük maçının uyumlu ve verimli üç oyuncusu N’Koudou, Rıdvan ve Montero yerine N’Sakala, Ghezzal ve Welinton’u tercih etti Sergen Yalçın. Büyük baskıyla, yine rakip yarı alanda, rakip ceza alanı içinde, sağ ve sol kanatlarda etkin oynayan taraftı Beşiktaş. Özellikle sağ kanatta Rosier - Ghezzal - Atiba ile üçgenler oluşturup rakibi bunalttıktan sonra Aboubakar ve Larin’i sıkça gol pozisyonlarına soktular. Göztepe bu baskıya kalabalık bir savunma anlayışıyla, oyunu boğarak karşı koymaya çalıştı. O kadar ki mevcutlara ek olarak sağ kanatta Halil, sol kanatta da Tripiç hücumcu kimliklerinden sıyrılıp bek görünümlü müdahalelerle direnişi güçlendirdiler.
Beşiktaş’ın ilk yarıda onca baskıya rağmen golü bulamamasının temel nedeni, Atiba ve Mensah’ın kalabalıkla daralan oyun alanında etkili ve isabetli pas yapamaması, iki çabuk adam Aboubakar ve Larin’in anlık beklentilerini karşılıksız bırakmasıydı.
Maçın en hareketli, en istekli adamı da Aboubakar’dı. Koşularıyla kafa ve ayak vuruşlarıyla hep golü aradı, bir defa da ofsayt gerekçesiyle iptal edilen golü vardı. Ama ikinci yarıda galibiyet golünü atarak emeğinin karşılığını aldı.
Göztepe, Süper Lig’in iyi oynayan ekiplerinden biri. Bakmayın 6 haftalık kayıplar zinciriyle sıra düştüklerine. Ama son iki maçı kazanıp Ünal Karaman’ı da göreve getirerek moral bir sıçrama yaptılar. Dahası, Avusturya’dan getirdikleri Zulj gibi iki ayaklı her rolü oynayabilen bir adamları da var. 39’da Ersin’den dönen Zulj şutunu tamamlayan Tripiç’in attığı gol, takımca gösterdikleri kalite ve performansın ürünü oldu.
Sergen Yalçın, arızayı gördü ve ikinci yarıda Mensah’ın yerine Ljajic’le başladı oyuna. Üç dakika içinde karşılığını da Ljajic’le aldı. Beşiktaş’a nefes aldıran golün asistini de Ghezzal’a yazalım. Sergen Hoca’nın sonraki hamleleri de Beşiktaş adına oyunu hareketlendirdi. Atiba, Ghezzal ve Larin’in yerini alan Dorukhan, Gökhan Töre ve N’Koudou oyunu hem sertleştirdiler, hem de takımın hücum karakterini aynen devam ettirdiler. Aboubakar’ın 77’deki kafa golüyle öne geçerlerken asistçi Ghezzal’ın vekili “asistçi” Gökhan Töre oldu. Değişen bir şey yoktu.
Göztepe ilk yarıdaki savunmacı, direnişçi ve fırsatçı oyununu ikinci yarıda biraz değiştirdi. Cesaretle oyuna ortak olmayı denediler. Ndiaye’nin ayağından topu adeta çalan Ersin, o ortaklığa itiraz etti. Bu galibiyetin önemli bir ortağı da Ersin oldu.
Beşiktaş bu sezon ilk defa bir U dönüşü yaparak üç puanı aldı. Ama asıl önemli olan Beşiktaş’ın “kadro bütünlüğü” idi. Kimi kenara alırsan al, kimi değiştirirsen değiştir, tercih hatası mı, bekleyenleri oyuna al, devam et! Beşiktaş, her biri kocaman bütünün bire bir parçası olan futbolcular topluluğu… O nedenle Sergen Hoca’nın dokunuşları önemli. Oyuna girenlerin taze katkıları önemli. Ama uyumlu bir bütün olmak daha da önemli.
Son notumuz yine Sergen Yalçın’a: Futbol oynarken bile bu kadar sarı kart görmezdin. Sakin ol be hocam!

Kaynak: Milliyet