Süper Lig'de şampiyonluk yarışı tüm hızı ve heyecanıyla sürüyor. Galatasaray, Beşiktaş ve Fenerbahçe, sık sık değişen sıralamada ilk 3 basamağı paylaşıyor. Hemen ardından Trabzonspor da yarışa dahil olmak için fırsat kolluyor. Fikstür yoğun, puanlar birbirine çok yakın ve çekişme büyük. 

Ligde hakem kararları da hemen her hafta gündemin üst sıralarından kendine yer buluyor. Video Yardımcı Hakem (VAR) uygulaması devreye girdi ancak şu ana kadar çözüm olmadı. Hakem düdüklerinde şaşan standartlar, teknolojiyi dahi çaresiz bıraktı. Yapılan hatalar dolayısıyla Merkez Hakem Kurulu'na (MHK) tepki vermeyen Süper Lig kulübü kalmadı. 

Kara Kartalları yıllardır yakından takip eden gazeteci Serdar Sarıdağ ile sezonun en istikrarlı futbol oynayan ekiplerinden Beşiktaş'ı, teknik direktör Sergen Yalçın'ı, üç takımlı şampiyonluk yarışını ve ligde bir türlü düşmeyen tansiyonu konuştuk. 

'NİSAN AYI ÇOK ÖNEMLİ' 

  • Süper Lig'de 28'inci haftanın sonu itibarıyla, Beşiktaş'ın bir maçı eksik olmasına karşın "gizli lider" durumuna geldiğini görüyoruz. Şampiyonluk yarışında son durumu nasıl değerlendiriyorsunuz? Beşiktaş için keskin virajlar nerelerde?

Yıllar sonra futbolda bay sistemi geri geldi. Takım sayısı eskiye göre daha da arttı. Durum böyleyken, zirvedeki küçük puan farklarıyla elde edilmiş liderliğin şu haftalardaki anlamı sadece sembolik. Önemli olan Nisan ayı. O ayda nerede olduğunuz daha önemli. Önemli olan puan durumundaki gizli liderlik değil, oynadığınız oyun "lider takım oyunu" mu? Beşiktaş için kritik virajlar, Galatasaray ile Fenerbahçe'nin bay geçeceği haftalar. O haftalarda rakiplerin bay hakkını kullanırken kazanmak çok önemli.

'HER OYUNCUYA EŞİT ŞANS' 

  • Sergen Yalçın, takımda belirli parçaları sürekli değiştirerek, ancak bununla birlikte kadro iskeletini de koruyarak yoluna devam ediyor. Yalçın'ın rotasyon anlayışı hakkındaki görüşlerinizi merak ediyorum. 

Bu rotasyonun iki amacı var. Hem yoğun maç trafiğinde, yükü belirli bir kadronun üstüne yıkmamak hem de küs oyuncu olmasını engellemek. Sergen Yalçın bu süreci, Ziraat Türkiye Kupası'nı da kullanarak çok iyi yönetti. Eşit forma şansını ortaya çıkarmak işin en önemli sırrı. Sergen Yalçın bu konuda kimseye taviz vermiyor.

Örnek verecek olursak, ligdeki Yeni Malatyaspor maçında oyundan çıkarken, Aboubakar'ın gösterdiği tepki. Bu tepkisinin nedeni kendisine sert bir şekilde sorulmuş. Gerekli uyarılar yapılmış Aboubakar'a. Takımda kimsenin kimseden üstün olmadığı hatırlatılmış. Zaten kendisi de birkaç kere özür dilemiş. Teknik adamın forma dağıtma adaleti, başarıya giden en önemli yollardan biridir.

  • Rosier ve Ghezzal sayesinde Beşiktaş ligin en etkili sağ kanadına sahip durumda. Ancak iki oyuncu da kiralık, sözleşmeleri sezon sonuna kadar. Beşiktaş taraftarının en çok merak ettiklerinden birini size ileteyim: Rosier ve Ghezzal takımda kalacak mı? "Ya kalmazsa" durumunda, siyah-beyazlı taraftarlar endişelenmeli mi? 

Sezon başında Gökhan Gönül takımdan ayrıldığında "boşluğu nasıl dolacak" deniyordu. Fakat Rosier'i izledikten sonra kimse Gökhan Gönül'ü konuşmadı. Yanlış anlaşılmasın, Gökhan Gönül gerçekten ilerleyen yaşına rağmen iyi işlere imza atıyor. Anlatmak istediğim nokta, futbolda yeri dolmayacak adam yoktur. Bir Rosier gider başka bir Rosier gelir, bir Ghezzal gider başka bir Ghezzal gelir. 

YENİ BİR KURUMSAL YAPI  

Yönetim bu oyuncuların bir sezon daha kalması için gerekli girişimlerde bulundu ama olmazsa diye başka planlar da var elbette. Benim duyduğum, Beşiktaş'ta yönetimin yeni Rosierler ve Ghezzaller bulmak üzere kurumsal bir yapı üzerinde çalıştığı. Özetleyecek olursak, öncelik Rosier ve Ghezzal'i kadroda tutmak fakat olmama ihtimali karşısında alternatif isimler üzerinde de duruluyor. Transferde oyuncu havuzu çok geniş tutuluyor. 

  • Türk futbolunda tansiyon çok arttı. Sezonun henüz son çeyreğine bile girmedik ancak neredeyse hakem kararlarına isyan etmeyen kulüp kalmadı. Çözüm nerede ve nasıl sizce? Zirvede sular nasıl durulur?

Çözüm şeffaflık ve iletişimde. Bunun yanında artık yaşlanmış bazı idari sistemlerin değişmesi... Dünyada devletler bile zaman zaman sıra dışı kararlar alarak değişen dünyaya göre konum alabiliyor. Peki futbolun içerisinde neden olmuyor? Bu kadar zor mu? TFF'den MHK'ye kadar birçok alanda değişim şart. Birincisi iletişimin çok önemli olduğu bir çağdayız. Örneğin değişen futbol kuralları halka yeteri kadar izah edilmezse, iki ay önce penaltı olmayan bir pozisyona bu sefer neden penaltı verildiğini anlatamazsınız. 

'HAKEMLİK SİSTEMİ KRALİYET AİLESİ GİBİ' 

Bunun yanında hakemlik sisteminde akrabalık bağları olmamalı. Sanki kraliyet ailesi gibi. Neredeyse belli bir soydan gelmiyorsanız size üst klasman hakemlik verilmiyor. Halbuki alt liglerde çok iyi genç hakemler var. Bir de kulüplerin, buralarda bağlantıları olmamalı. Dünyanın gelişmiş liglerindeki futbol yönetimi, tıpkı bir hızlı tren gibi ama bizdeki futbol treni ise hala kömürle çalışanından.

Kaynak: Aydınlık