Son zamanlarda futbolumuzda değişik yönetim ve onlara yamanmış kadrolarla tecrübe, başarı, yaşı öne sürenlerin engellediği; emlak alım-satımı gibi kulüplere, reklam adına dadandıkları bir dünyadayız.

Hatta öylesine ileri gidenler var ki, neredeyse sahadaki kadroları kendileri yapacaklar ve yıldız futbolcuyu veya hocayı yerin dibine sokarken şakşakçıları da acımasız ahkâm kesiyorlar.

Halı sahadan gelen para babaları ve ekonomik gücü olanlara yanaşıp adı eskiden yağcılık olan yanlışlara kapı aralıyorlar!

Sizlere  demeyeceğim! Merak eden öğrenir. Hakem hataları sınıfına sokulan eyyamcılık artık boyut tanımıyor.

Ne dersen de! Hiçbir zaman biz olamadık.

Ben dememizin nedeni çirkin iftira ve yalanların karşısında duruşumuzdandır!

Doğrusu iyi sabrettim bazı ayıplara suskun kalarak!

Siz dünya çapında adını futbola yazdıran yıldızların, bazen kulübede neden beklediklerini yorumlamayın!

O kalitede kişi bilir zaten ve sakın yol göstermeyin. Çünkü işin çözümünü onlar sizden iyi bilirler.

Son bir maç izledik.

Kaleciliğini ve kişiliğini sevdiğimiz arkadaş sarı kartı gördü, kızgınlığını yakışmayan şekilde topa vurarak sürdürdü ve ünlü hakemimiz onu oyundan atamadı.

Sonra kaybedildi sanılan maçı almak için tekme tokat son dakikalarda oyuna giren ve tuttuğunu deviren adam, maçı alan golü yakaladı, üç puana ulaştı.

Futbolumuz bu mudur?

Bu gladyatör yabancı son dakikalara kadar neden yedekti o zaman?

Neyi protesto etti acaba iyi düşünelim?

Bir başka kulübün, kenarda ünlü teknik adamı topa vurdu, cezayı aldı?

Bu ayrımcılık niye? Maçın sonunda beklenen açıklama gelmedi.

O zaman bu konuşulmalı!

Oynanan oyunun tadını kimse almıyor. Var mı, yok mu, sonuç.

Kazan da nasıl kazanırsan kazan!

Birbirimizin hatalarını gözden geçirmez ve eleştirmezsek nasıl düzeleceğiz?

‘Gençler’ dedik. 30 yıl benimle uğraştınız!

Şimdi iki maçta gençleri konuşuyorsunuz. Pes doğrusu. Aynaya bakmak yok mu?

Yine söylüyorum, bir makro plana ihtiyaç var ve taraf tutmayı bırakın, gerçeği yakalayın.

Sonra futbol da kayacak elimizden. Daha ne diyeyim?

Her şeyi biliyorsunuz ve gözümüzün önünde oluyor bunlar!

İşin gerçeği. ‘Futbol bu değil’ diyorum.

Adnan DİNÇER / Cumhuriyet