İlk devre tempoyu belirleme konusunda rakibine göre görece daha iyi görünen Beşiktaş, doğru yöntemlerle Ghezzal ile Rıdvan’ı kenar oyunlarına kattı. Ancak Rıdvan’la, ülkedeki ‘’boş orta yapma’’ illetine takıldı çoğu kez.

Oysa bir kere o da Ghezzal gibi davrandı ve Josef ikinci kez kaleyi karşıdan gören pozisyonda şutladı. Gerçi ikisi de olmadı ama doğrusu bunlardı. Abdullah Avcı belli ki Beşiktaş döneminden rakibin yumuşak karnını biliyordu; Vida. Sürekli oraya oynattı takımını.

Ve 17. dakikada merkez stoper Vida öne doğru o ünlü ‘’nafile hamle’’lerinden birini yapınca Djaniny kaleci Ersin’le burun buruna kaldı. Yine de Vida hem kritik savunma müdahaleleri yaparken ciddi bir gol girişiminin de aktörüydü.

Tempo devre boyu ülke ortalamasına göre hayli yüksekti ve bakalım hangi takım daha önce yorgunluğa takılacaktı?

Çaresiz kaldı

Trabzon hücumlarında Visca’yı çaresiz bırakıp Nwakame’yi değiştirilmeye zorlayan Beşiktaş oyunu, "Yumuşak karnı" Vida üzerine atılan uzun topta çaresiz kaldı. Yine de, çok şeyler beklenen Batshuayi ve Texeira’nın az şey dahi veremeyen tarzlarına rağmen oyunda kaldı Beşiktaş.

Golü de bulup değişiklerle oyunu da ele almışlardı ama bu kez aleyhlerine devreye Larin girdi! Görüldü ki, biraz tempo bir parça dengeli ve sistemli oyun ligin uzak ara liderini bile hayli zorluyor.

Bunları yapmak da sanıldığı kadar zor değilmiş. Yani marifetli sanılan futbolculara onca para dökmeye gerek yokmuş.

Cem DİZDAR / Fanatik