Yılın golü, futbol cahilliğine kurban gitti.

Hani Futbolda görünen ender güzel vuruşlardan biri...

Bir düdüğe kurban gitti!

Beşiktaş'ın Hatay deplasmanından puansız dönmesinin bir çok nedeni var ama Futbolda nadir görünen, ilham veren, oyunu sevdiren, akıl dolu bir golün güme gitmesinden İki çift gözle bir düdük sorumlu.

Uluslararası arenada en çok görev yapan bu kişi, ülkenin en önemli hakemi kabul edilirken her hafta bir maçı kontrolden çıkardıkları gerçeği yıllarca gizlendi.

Hakemlerin en büyük eksiği  futboldan bağımsız olarak Futbol Hakemliğini seçmeleri.

Bu mesleği yapan bir yakınına özenmesi ya da o yakını tarafından hakemliğe yönlendirilmesi.

Kuralları iyi öğrenen, tıbben gören ve fiziki engeli olmayan biri kondisyon yapıp biraz da dil öğrenince en üst klasmandan ‘ideal Hakem’ oluverdi.

Futbol hakemleri öncelikle oyunun ruhunu bilmeli.

Bunun için önce bir şekilde futbol oynamış olmaları gerekli.

Aman aman oynamaları falan da gerekmez hani. Bu İşin en başında oyuna ilgi duyma meselesi.

Mahallede, okulda ya da halı sahada bile oynamaları yeterli.

Onların ki futbol tutkusu değil, tanıdık aracılığıyla iş garantili bir gelecek projesi!

Bu yüzden çoğu topa vurmasını bile bilmiyor olmalı. Hakemler hali saha maçı tertip etse de izlesek!

Eminim şunu deriz; ‘Bu kadar beceriksiz nasıl bir araya gelmiş.

Yetmemiş bir de hakem olabilmiş?’ Baba, Amca, Dayı torpiliyle.

Hatta bizzat birilerinin açtıkları kapılardan öncelikli  geçmekle!

Yani birileri sayesinde bu meslekte bir yerlere gelmişler...

Bu yüzden bir çoğu klasman, klasman ayrılan fakat aynı eksiklikle yoğrulan, Hakemliği futboldan bağımsız bir meslek olarak seçenler derneği!

Hakemlik onların tercihi değil, kaderi.

O yüzden bir çoğu Futbol Cahili! Bunun en net örneklerinden biri bu hafta yaşandı.

Maçın hakemi Serdar oğlu Cüneyt Çakır.

Futbolun en organik meyvesini çürük sanıp çöpe attı.

Gerekçe? Kalecinin görüş açısında duran başka bir oyuncunun kaleciyi yanıltması!

Kaleci yanıldı ama bunun nedeni  vuruşta gizliydi. Futbolda Topuk, vuruşu gizler.

Topa kimin nasıl vurduğunu göremezsen müdahale etme şansın yok denecek kadar azalır.

Çünkü kaleciler vuruşa göre pozisyon alır!

Bu yüzden Mehmet Topal'ın vuruşuna ne savunma ne de kaleci müdahale edemedi...

Bir gün sonra!.. Galatasaray'ın attığı benzer gol geçerli sayıldı.

Yani İki benzer pozisyonda, iki farklı karar verildi

. Diğer maçta gölü geçerli kılan, 'Kalecinin tereddüt etmemesi!'

Çünkü vuruşu gördü. Çünkü vuranın yüzü kaleye dönüktü!

Rezaletin ikinci perdesinde spor programlarında yorumculuk yapan hakem eskileri...

Onlar da Kaleci hareketlerinin kararda belirleyici olduğunu söyledi.

‘Beşiktaş'ın golünde tereddüt yaşayan kaleci, golün iptalini...

Galatasaray golünde tereddüt yaşanmadığı için gol geçerli, karar doğru’ denildi.

Oysa Beşiktaş’ın golünde tüm futbolcuları şaşırtan kaleciyi yanıltan ve topu ağlarla buluşturan zeka ve tekniğin aynı vuruşta buluşmasıydı.

O mesafeden, o şiddette  giden bir top, kalabalıktan geçip kaleciyi çaresiz bırakacak ve ağlarla buluşacaksa, bunun tek bir yolu vardı.

Vuruşu görememeleri! Her şey vuruşta gizliydi.

Montero olmasa da, Kaleci topun ayaktan çıktığını göremediği için bir an tereddüt edecek ve top yine ağlara gidecekti.

Zaten futbolda böyle nadide bir vuruşun gole dönüşmesini kimse engelleyemezdi.

Ne savunma ne kaleci. Anca o vuruşu diğer tüm vuruşlardan ayıran özelliği bu oyunu yaşamayan, oynamayan, yani bilmeyen biri ayırt edemezdi...

Gördüğüne inanmayan, inandığını gören 1 değil 2 Futbol Cahili resmen gol cinayeti işledi.

Boşuna bağırmamış yıllardır Beşiktaş tribünleri...

Futbolun katili Türk Hakemleri. 
 

Erdem ULUS /  Duhuliye.com