Beşiktaş’lı olmak kolay değil. Bütün ilginç olaylar başkalarından çok bu camianın başına gelir.

Bir yandan şampiyonluk kutlamaları sürerken diğer yandan hala bayraklar asılmaya devam edilirken krizcikler başladı bile. Tabi ki ilki Abubakar.

Bu abimiz sakatım dedi 29. Maçta kapattı kontağı. Yok her hafta çekilen MRI görüntüleri varmış yok hafif ağrıları varmış tüm camia topyekün yedik durduk bu lafları.

Başta Sergen hoca diğer tarafta kader arkadaşları öbür tarafta kalbi ağzında gezen taraftar şampiyonluk stresi yaşarken bu arkadaş tribünde görüntü vermek dışında hiçbir şey yapmadı.

Şimdi ise kimsenin ağzını açamayacağı bir meblağ ile arap topraklarına uçtu gitti.

Olay üç boyutlu  benim gözümde. İlk ikisi futbolcuya ait. Biri arkadaşın kişiliği. Konuşmaya değecek ölçüde değil. Yukarıda belirttik kimleri nasıl yanlız bıraktığını.

Haa babamızın oğlu da değil ki ne şartlarda büyüdü ailesi hangi şartlarda göç etti küçüklüğünde neler yaşadı da nasıl bir kişilik çıktı bunların sonucunda bilemeyiz.

Ama anladığımız bize pek uyan cinsten değil. İkinicisi ise yukarda belirttiğim işin maddi boyutu.

Belki son imzası ve emekliliği garantiledi tabi ki profesyonel tabi ki geleceğini düşünecek.

İşin bizi doğrudan ilgilendiren tarafı ise bu adam ile neler konuşulduğu ve nasıl oynamaya ikna edilemediği.

Tamamen tahmin yürüterek yorum yapacağım kesin bir duyumdan hareket etmiyorum.

Çok tarafını takdir etmeme rağmen çok eleştiriyorum diye eleştirildiğim yönetim gözünde nasıl yürütüldü bu operasyon gerçekten merak ediyorum.

Eğer bu iş hakikaten önceden biliniyor idiyse neden ve nasıl bu soruna çare bulunmadı şaşırmamak elde değil.

Yani oyuncunun böyle kaşı gözü oynamaya başladığı deşifre oldu ise o meşhur protokol iptal edilip 30 maç zorunluluğu kaldırılsa önümüzdeki sezon için serbest hareket etme garantisi verilse bu iş çözülebilir miydi sorusu önemli.

Eğer durum hakikaten böyle ise büyük kumar oynanmış, saha kenarında ve içindeki şerefli, karakterli, namuslu insanların öz verisi ile kazanılmıştır.

Evet bir oyuncunun böyle tavrına boyun eğmedik demek bu kulüp bir oyuncunun kaprisleri ile yönetilmez demek de bir seçenektir ama ya 1 golle şampiyon değil de ikinci olsaydık ne olacaktı?

Ben söyleyeyim büyük çoğunluğumuz yönetimi suçlayıp vereydiniz açıktan 1 milyon daha çıkartaydınız sahaya şampiyon olduktan sonra da  vuraydınız tekmeyi demeyecek miydik?

Bu sorular hiçbir zaman cevap bulmayacak çünkü yönetim o sakattı biz başka bir şey  bilmiyorduk senaryosuna devam edecektir.

Neyse bitti gitti.

Evet taraftar olarak aldatıldık, kandırıldık hissiyatımız var ve bu bizi ister istemez üzdü yada kızdırdı.

Ben boş veriyorum bu tip durumlarda hak etmeyen için üzülüp kızmıyorum.

Açıkçası bundan sonraki yaşantısı umurumda bile değil ister yolu açık ister kapalı olsun.

Krizcikler bitmiyor tabi ki..

Şimdi de ‘’ görüşümeler sürüyor ‘’ krizcikleri başladı..

En önemli olanından başlayayım. Sergen hoca ile görüşmeler sürüyormuş.

Yahu hayatında ilk defa kupa almış bu sene şampiyonlar liginde boy gösterecek hoca ile manevi olarak görüşme olur mu?

Olmaz tabi ki. Hocanın bu açıdan tabi ki devam etme isteği var.

Diğer tarafta ise tamam kulüp olarak pazarlık yapalım paraları saçmayalım da senin kapından 10 küsur yaşında girmiş, nasıl bir kadro ve nasıl şartlarda seni şampiyon yapmış kendi çocuğun ile ne pazarlığı yapacaksın ben pek anlamıyorum doğrusu.

Eğer tek sorun bu ise hakettiği (Sergen hocanın istediğine yakın) ne ise verip geçip yeni sezon için kolları sıvamak en doğrusu değil mi?

Gelelim diğer süren Rosier ve Ghezzal görüşmelerine.

Yine tamam, doğru zamanı bekleyelim daha fazla para tabi ki çıkmasın cebimizden.

Ama artık bu golleri yemeyelim. Eldeki, avucumuzun içindeki değerleri kaybetmeyelim.

Başkan dahil bir çok yöneticinin ağzından bu iki oyuncunun kulüpleri ile görüşüyoruz lafını duyduk.

Ben buradan şunu anlıyorum; rakamları kafadan atalım; kulüpleri 10 istiyor biz de 6 veriyoruz.

Bu bir görüşmedir. Ha bizim teklif 6 dır ama karşı taraf 20-30 istiyor ise bu şartlarda görüşme olmaz, değil masadan kalkmak oturmazsın bile.

Yani diyeceğim odur ki eğer görüşüyorsan bir yerlerde buluşma ihtimalin vardır demektir. Hadi anlarım oyuncu yeni gelecektir alışır mı alışmaz mı sorusu hep kafanda olur yukardaki rakamlardan devam edersek 6 dan pek de yukarı çıkmak istemeyebilir transferi de yapmazsın.

Bu anlaşılır bir tutumdur. Ama bu iki oyuncunun durumu öyle değil.

Geldiler, şampiyonlukta çok büyük pay sahibi olup  takım ruhuna büyük katkı yaptılar.

Bu yüzden biraz fazla verilecekse de verilip geçilmesi ve öncelikle iskeletin korunması gerektiği düşüncesindeyim.

Hele de önümüzde, ekstra sağbek, min 2 stoper, duruma göre kaleci, duruma göre solbek yine gidecek kalacaklara göre 2-3 merkez orta saha, 1 ekstra kanat, min 2 birinci sınıf Umut’un durumuna göre de belki alternatif 1 genç santrafor olmak üzere 10’un üzerinde transfere ihtiyaç varken..

Bekleyelim bakalım daha yaz gelmedi bu işler de havalar gibi ısınır yakında.

Bülent BİLİRGEN /  Duhuliye.com