'DOĞRU ZAMANI BEKLİYORUM'

Tabii ki hedeflerim, hayallerim futbolun içerisinde olmak, iyi bir şeyler yapmak açıkçası doğru yer ve doğru zaman lazım. Şu ana kadar bana cazip bir teklif veya ortam şartları oluşmadı.

O yüzden de bekliyorum. Takip ediyoruz Türk futbolunu, tabii Avrupa’yı da takip ediyoruz, futbolun içerisindeyiz tabii ki.

'GÜZEL AYRILSAK DAHA İYİYDİ'

Yok beni arayan kimse olmadı o andaki yönetimden veya kişilerden. Daha doğrusu ben futbolu bıraktığımdan itibaren Beşiktaş camiasından görüştüğüm hiçbir kişi yok. Açıkçası böyle bir beklentimde yok.

Birileriyle görüşmek veya beni aramaları gibi. Daha iyi ayrılıklar olabilirdi. Uzun yıllar hizmet ettim, kaptanlık yaptım. Çok güzel zamanlarımız geçti yani. Tabii ki futbolda bunlar var. Güzel ayrılsaydık daha iyi olurdu, kötü bir ayrılık oldu. Ondan dolayı içimde her zaman bir burukluk var diyebilirim.

Şu an Beşiktaş’ın ortaya koymuş olduğu oyuna baktığımız zaman açıkçası tam istenileni vermiş durumda değiller. Belki Sergen hocada tam istediklerini sahaya yansıtamıyor olabilir. Belki oyucu grubu ile tam olarak bir performans sağlanamamış olabilir.

'KAFASINDAKİNİ YANSITAMIYOR'

Çünkü bakıyorsunuz bazı maçlarda çok iyi oyun ortaya koyuyorlar özellikle ofansif olarak ama bazı maçlarda çok dengesiz olabiliyorlar hani çok zaaf veriyorlar, çok güçsüz kalabiliyorlar. Özellikle baskı kuran, güçlü olan takımlara karşı. O anda çaresiz kalabiliyorlar.

Sergen Yalçın’ın tam kafasındakini yansıtamadığını düşünüyorum. Ama tabii ki önümüzdeki sezon, sezon başı kampı ile beraber kafasındaki uygulamak istediği taktiği yapabilecektir. Asıl o zaman belli olur diye düşünüyorum.

NSAKALA KÖTÜ DEĞİL

Tabii ki kötü oyuncu değil, iyi oyuncular bu isimler ama sadece bir defans oyuncusu ile olay bitmiyor yani. Ben şuna inanıyorum her zaman takım oluşturmak gerekiyor. Hep beraber iyi bir takım ortaya çıkartırsanız herkes görevini yaptığı zaman iyi bir şey çıkıyor.

Şimdi bir defans oyuncusu aldınız haydi takım düzelecek diye bir durum yok. Burada önemli olan hocanın nasıl taktik ortaya koyacağı, nasıl bir takım yaratacağı. Takımın bütünlüğü yansıtabilmesi çok önemli. Bunu başarabilen hocalar zaten takım oluyorlar, bir takım yaratıyorlar ve bu takımda uzun vadede başarılı oluyor.

'BEN OLSAM ŞANS VERİRİM'

Güven var. Kalan 3 maçta ben olsam Güven’e şans veririm, bakarım yani en azından. Yine direkt bir santrafor olamaz Güven şimdi ama birinci alternatif olabilir mi diye bakmak lazım. Mesela dünkü maçta müthiş bir gol attı. Zamanlaması, rakip takımın defansının ardından koşması, kafa vuruş tekniği vs tam bir golcü özelliği. Gelişebilir mi olduğunu görmek için kalan 3 maçta şans vermek gerektiğini düşünüyorum. seneye bir santrafor daha olması lazım ama.

MUSLERA ÇOK İYİ

Galatasaray’da Muslera çok büyük bir etki yarattı tabii ki. Sahada da bu farkı her zaman belli oluyordu. Ama sarı kırmızılı ekibin en büyük gücü taraftarı. Takımın itici gücü olarak en büyük desteği taraftarıydı. İç sahada dış sahada taraftarın desteği çok önemli.

Eğer böyle bir pandemi süreci olmasaydı seyircili oynansaydı maçlar Galatasaray daha başarılı olurdu. Fatih Terim’in baskılı oynayayım, rakibe yoğunlaşayım, herkesi etki altına alayım düşüncelerini taraftar ile yapıyor. Özellikle iç sahada hakemi bile etkileyebiliyor, rakibi baskı altına alıyorlar.

Bunların hepsini taraftarın o itici gücü, baskısı yaptığı için sonucu alabiliyorlar. Ancak taraftar olmadığı zaman bunu yapamıyorlar. Teknik olarak baktığımızda tabii ki Muslera, kaleci yani en önemli yerlerden bir tanesi.

Çok büyük bir faktör. Ancak Muslera olsa dahi şu pandemi sürecinde dediğim gibi Galatasaray taraftarıyla beraber olmadığı için kendi sahasında o baskıyı kuramıyor. Baktığımızda şampiyon olduğu yıllarda da Galatasaray deplasmanda çok zor maç kazanabilen bir takım.

TRANSFER CANER'İN ELİNDE

Caner’in kendine kalmış bir şey bu. Kendine iyi bakarsa, iyi çalışırsa neden olmasın. Dünkü maça baktığımızda fena değildi açıkçası. İyi de bir asist yaptı. Sonuçta yeteneği ve kalitesi olan bir oyuncu. Fakat temposunu koruması, o uzun maratonda ne kadar faydalı olur ona bağlı bir durum bu.

Bu şunu gösteriyor aslında Türk futboluna baktığınızda hep aynı oyuncular. Oraya gidiyor , oraya gidiyor. Bu Türk futbolunda oyuncu yetişmemesine bağlı. Türk oyuncular ortaya çıkmadığı için işte böyle mecburen oradan oraya gidiyorlar. Galatasaray olursa dediğim gibi ortaya koyacağı mücadele ve tamamen kendine bakmasın bağlı. Olur yani neden olmasın.

'İYİ BİR ANTRENÖR BENCE'

Valla Fenerbahçe’yi uzaktan izliyorum, maçlara falan baktığımız zaman, teknik direktör kim, takım kaptanı kim, yardımcı antrenör kim… Çok tuhaf geliyor bana, Fenerbahçe gibi büyük bir camia…Yönetimsel açıdan biraz zayıf kaldı Fenerbahçe. Hani idarenin kimde olduğu pek belli değil.

Bu daha sahaya yansıyor zaten. Erol Bulut olur mu bilemiyorum. Sahaya baktığınız zaman başarıl ve genç bir antrenör. Oynattıpğı oyunlarla bunu ortaya koyuyor. Ama tabii ki büyük takım çalıştırmak çok farklı bir durum. Bu takıma gelip, onları toparlayıp, tekrar ayaklandırabilir mi zaman lazım. Ama Erol Bulut iyi bir antrenör bence.

'BAŞARILI DEĞİL...'

Bütün yönetimlerde başkanlar kulüplere geldikleri zaman tabii ki iyi hizmet etmek istiyorlar. Maddi manevi mesai harcıyorlar. Fenerbahçe’ye Ali Koç geldiğinde iyi işler yapmaya çalıştı ve iyi niyetler bir şeyler yapmaya çalıştığını düşünüyorum. fakat bu müdahalelerin hiçbiri sahaya yansımadı. Skora, sonuca yansımadı. Bakıyorsunuz oyuncu transferlerin Fenerbahçe’de oynaması çok garip tabii.

Çok fazla sirkülasyon oldu, gelen giden oyuncular. Bu da yönetimin takımı oturtma konusunda başarısız olduğunu gösteriyor. Bu sadece benim düşüncem değil tüm Türkiye bunu görüyor. Hem Fenerbahçe’nin durumu olarak, hem oyunu olarak veya oyunculara baktığınızda. Transfer ve hoca konusunda çok başarılı değil Fenerbahçe. Fenerbahçe’de oynayabilecek oyuncular değil mesela bazıları.

Şu anda Başakşehir’in 4 puanla çok büyük bir avantajı var. Ama her şey bitmiş değil. Bu hafta çok önemli. Trabzon koptu diyemem ama çok büyük avantaj kaybetti. Baktığımız zaman en büyük favoriydi pandemi döneminden öncesine. Liderdi. Bence stresi kaldıramadılar. Üzerlerinde baskı var. Camia baskısı, taraftar baskısı, şehir baskısı belki. Bunu sahaya yansıtıyorlar belki. Bu durum yukarıdan başlıyor.

Yönetimden başlayarak belki en alta kadar stres yaşadıklarını gözlemliyoruz. Keşke biraz daha sakin olsalardı özellikle yönetimsel anlamda. Bu süreci biraz daha sakin yönetebilselerdi belki puan kayıpları yaşamazlardı. Ama o Alanya maçında son dakik yenilen gol, sonrasında yaşanan olaylar Trabzon’u geriye götürdü. Açıkçası Trabzon adına üzücü bir durum çünkü uzun yıllardır şampiyonluğa oynayan ama bir türlü olamamış.

Şampiyonluğu çok isteyen, bu kadar yaklaşmışken bu şekilde ufak hatalarla geriye düşmesi çok üzücü. Hüseyin hoca genç bir antrenör. Ünal hocanın yardımcısı olarak başlamıştı. Birkaç maça baktığımızda teknik olarak belki söylemesi kolay ama hatalar olabilir. Ancak tek başına hocaya mal edemeyiz bu durumu. Yönetimden tut ekibe kadar bir çok kişi var. Alanya maçında son dakik yenilen golden sonra Sörloth’un ayağına 3-4 tane top geldi. Sörloth bunu koşu yapıp, sert bassa, faul yaptırsa belki maç 3 puanla bitecekti. Yani her şey birbirine bağlı moral anlamında. Nasıl başarı yukarıdan aşağıysa, başarısızlıkta öyle. Herkesin payı var.

KONYA'YI YENERSE ŞAMPİYON

Çok kritik haftalar. Özellikle bu hafta kritik. Başakşehir Konya deplasmanına gidecek. Bu hafta Başakşehir kazandığı takdirde şampiyondur. Ama kaybederse Trabzon kazanırsa her şey son haftaya kalacak.




Skorer