Adana Demirspor kulübesinde Balotelli oturuyor. 

Belhanda sakat olduğu için kadroda yok.

Üstelik Adana Demirspor gibi halkçı, emekçi ve de isminin başına sponsor ismi konulamayan ender kulüplerden birinin kulübesinde.

Bu günümüzün kulüpleri sahiplenme olaylarının, parayla taraftara şirin gözükmek için yapılan gereksiz transferlerin sonucu. 

Sergen Yalçın ise sakatlıklar nedeniyle yedek kulübesini bile dolduramamış.

Ve 8+3’ü filan düşünüp olası en iyi kadroyu çıkarmış. İlk dakikalar baskılı canlı bir Adana Demirspor izliyoruz.

Çünkü “hava” transferleri kenarda oturunca daha dengeli bir takım olmuş.

Ama Pjanic diye bir gerçek var. Bir gözünüzle sürekli onu seyretmeniz gerek.

Hele Oğuzhan’la pas alışverişleri ile ataktan savunmaya savunmadan atağa geçişi kolaylaşıyor.

Ve arkadaşları daha iyi organize oluyor.

Kartal rakibin kanat akınlarını Welinton ve Montero ile kapatırken ilk yarı 2 gol buluyor.

İlki kornerden, ikincisi bir uzun topla Batshuayi buluşmasını engellemeye çalışan rakip oyuncuların birbirine girmesi ve topun kaleye gitmesiyle.

Zaten Batshuayi ile uzun top olasılığı oluyor Siyah-Beyazlıların. 2. yarıda da tarafları gol arayışı sürünce zevkli bir karşılaşma izliyoruz.

Önce karşılıklı 2 gol sonra karşılıklı oyuncu değişiklikleri geliyor. 

Beşiktaş’ta Pjanic ve Oğuzhan çıkıyor, Atiba ve Salih giriyor.

Hemen ardından Adana Demirspor’da da Stambouli’yi çıkıyor Balotelli giriyor.

Bu arada hakem Palabıyık’ın her oyun hızlandığında verdiği yanlış faul kararları bıktırıyor.

Beşiktaş kolay kazanıyor derken Balotelli uzaktan vuruyor ve farkı bire indiriyor.

Çünkü Beşiktaş orta sahası hem Pjanic hem Oğuzhan’ın 65’te çıkarılmasıyla düşmüş.

Sergen Hoca yaptığı değişikliklerle maçı riske sokuyor.

Son dakikalar kâbus gibi Beşiktaş için. Hakem uzatmaları uzattıkça uzatıyor ve Adana Demirspor’un son saniyede attığı faullü golüyle 2 puanı bırakıyor.

Palabıyık nedense faulü görmüyor. 

Gülengül ALTINSAY / Cumhuriyet