Yalçın Karadeniz'in açıklamaları şöyle:

"TARİHİ BİR GENEL KURUL YAPILDI"

"Tarihi bir genel kurul yapıldı. Bu tarihi genel kurulda üzerinde durulması gereken en önemli şeylerin başında ise katılım sayısı geliyor. 30 bin üyesi olan Beşiktaş'ta böyle önemli bir oylamada sadece 400 civarında kişi bulunuyordu. Bu konu çok önemli, Beşiktaş adına üzücü bir durum. Beşiktaş'ın sahiplerinin konuya bakış açısını göstermesi yönünden önemli."

"BU ARKADAŞLAR BANA ÇOK BÜYÜK HAKSIZLIK YAPMIŞLARDI"

"Mali kongreler, yönetimlerin idari ve mali yönden hareketlerini denetlemesi bakımından önemlidir. Bu kongre pandemi nedeniyle gecikmişti. Ben eski bir divan başkanı olarak, haksızlığa uğratılmış bir kişi olarak herkese itidal tavsiye ediyorum. Beşiktaş camiasında bu denetim mekanizmasının yapılması güzel bir olaydır. Ancak ibra edilmek ya da edilmemek dünyanın sonu değildir. Hukuk her zaman herkese lazımdır. Bu arkadaşlar bana çok büyük haksızlık yapmışlardı ki, Şafak Mahmutyazıcıoğlu konuşmasını yaparken hatalarının olduğundan bahsetti ve 'En büyük hatayı (beni göstererek) meslektaşım, ağabeyimiz Yalçın Karadeniz'e yaptık' dedi ve özür diledi." 

"HUKUK HER ŞEYİN ÇARESİDİR"

"Bu tabii benim çektiğim acıları, 5 yıl boyunca verdiğim hukuki mücadeleyi azaltmasa da üzerine bir su dökmüş gibi oldu. Ancak burada haksızlığa uğradığım için, onlara 'İyi oldu, çeksinler bakalım' gibi bir şey söylemek istemiyorum. Hukuk her şeyin çaresidir. İbra edilmemek onların illa mahkum edileceği anlamı taşımaz. Gelirler kendilerini savunurlar. İnşallah aklanırlar çıkarlar. Temennim odur. Devri sabık yaratılmasının peşinde olan bir insan değilim. O bakımdan inşallah kendilerini anlatabilirler, camiaya karşı da aklanmış olurlar."

"ÇEBİ İBRA ETMEDİ AMA MAHKEMEYE DE VERMEDİ!"

"Her kongrenin kendi içerisinde sert konuşmalar olabilir. Ancak bu camia büyük bir camiadır. Her şey hukuki çerçeve içerisinde yapılmıştır. Bundan sonrası yönetimin yapacağı hususlardır. Ahmet Nur Çebi, AŞ'nin bundan önceki genel kurullarında Fikret Orman'ı 2 kere ibra etmedi. Ama 1 yıla yakın zamandır da mahkemeye vermedi. Yani ibra etmemek onu hukuğa taşımayacaksanız bir anlam ifade etmez. O zaman az önce söylediğim gibi hukuka taşırsınız insanlar da kendilerini savunur anlatır. Önemli olan vicdanlardaki yara kapansın. Tüm mesele odur. 100 seneyi aşkın kurumlar Türkiye'de sayılı. Beşiktaş da bunlardan birisi. Beşiktaş'ta da denetim organları işlemişse kulübün iyi çalıştığı anlamını da taşır. Farklı anlamlar çıkarmak doğru değil."

Duhuliye.com / ÖZEL RÖPORTAJ