Takımın son adamı, kalecisi, yani Mert Günok'un sakatlanıp yerde yatmasında tabii ki senin suçun yok.

Lakin 'Yerde yatan adama vurulmaz' diye de yazılı olmayan bir kural vardır Champness efendi.,

Hele maçı kaybetmek gibi bir korkunun olmadığı coğrafyada...

İşte sırf bu yüzden maç 0-3'ken İstanbul'da atılan o gol, Giresun maçını bütün hafta boyunca sıcak tuttu

Aynı sıcaklık maçta da devam edecek mi bakalım?

Valerien Ismael, geldiği günden beri aynı kadroyla sahaya çıkıyor

Bu da ilkeli ve prensipli bir çizgisi olduğunu gösteriyor hocanın. Cezası olmasa Welinton'un da sahada olacağını varsayıyoruz tabii. Beşiktaş'ın Ismael hocayla oynadığı maçları göz önünde bulunduran Giresun'un hocası Hakan Keleş, takımını Beşiktaş gibi önde basan, hataya zorlayan bir taktikle çıkardı sahaya. İki takım da aynı mantıkta olunca, geriden topla çıkmak, Missisippi Nehri'nden altın çıkarmak gibi mesele oldu.

Orta sahalar da kaliteli pas yapamayınca, oyun çoğu zaman kilitlendi. 'lk yarıya dair ne söylersin?' deseler, maçın hakeminin, Montero ve Can Bozdoğan pozisyonlarında Beşiktaş lehine ve aleyhine verdiği kararlarla futbola yabancı olduğunu rahatlıkla sayfanın ortasına yerleştirebilirim. E tabii bir de Ghezzal'ın akıl almaz şutunu kaleci Okan'ın aynı güzellikte kurtarışını.

İkinci yarı, Rosier'in Charlie Chaplin pandomimlerini aratmayacak hareketlerinin eşliğinde başladı. Boş topa yattı, alamadı. Altı pasta ıska geçti, Rıdvan'ın pasını stop edemedi. İnanılır gibi değildi anlayacağınız. Takımın hızlanamadığını gören Ismael hoca, Pjanic'le N'Koudou'yu dahil etti oyuna...

Yerinde bir karar mıydı? İlk yarıdaki pas kısırlığını da dikkate alırsak kesinlikle evet. Lakin sezon başından beri kâğıt üzerinde ne öngörüldüyse tutturulamadığını da bir kenara iliştirelim.

Hatta yazının başlığına bile çıkarabiliriz.

Disiplinden kopmuyoruz, plana sadık kalıyoruz eyvallah ama bireysel yeteneklerden de yararlanamadığımız bir gerçek. Ve bu gerçeklerle yüzleşmek, yol haritamızı belirleyecek.

Ismael Hoca dikkat!

Alen MARKARYAN / Akşam