Çarşamba akşamı Katar'da Süper Kupa oynadık...

Maç uzadı, biz uzadık!!! Yurda döndük.

Pazar gününe lig maçı koymuşlar... Haydaaaa!!!

Pazartesinin suyu mu çıktı kardeşim... Niye pazar?

Fenerbahçe hiçbir şey yapmadan bütün haftayı dinlenerek geçirdi.

Az bir şey belki idman yapmıştır!?

Ortada böyle absürt bir durum varken, Adamların maçı pazartesi iyi mi?

O kadar yol gitmiş gelmişim.

Yorulmuşum o kadar zayi var, Ben pazar! Pöh!!!

Hadi diyeceksiniz ki F.Bahçe'den sana ne.

Ben orantıyı, kıstası, eşleşmeyi düzgün yapalım diye örnekledim.

Benim derdim bana yapılan zulüm. Ve bu zulme sessiz kalan camia. Ve onun yetkilileri...

Ya arkadaş benim maçımı da pazartesiye almak bu kadar zor mu?

Bu kadar mı uzaklaştık insani duygulardan.

Bu kadar mı koptuk etik değerlerden. Eşit davranmak bu denli keyfi mi?

Bu vurdumduymazlık, Bu çifte standart nedir Allah aşkına?

Ve üstüne takımın yarısı kovid...

Erteleme bile kapı duvar. Hani şair, "Kabahatin çoğu senin güzel kardeşim" diyor ya şiirinde!!!

Öyle haykırmak geliyor içimden...

TOPUN GÖZÜNE İKİ TEPİK

Şevket Altuğ'un başrolünü oynadığı "Süper Baba" gibi bir diziden sonra, Futbol endüstrisi Süper Kupa'yı icat etti...

Biri gönüllere yönelik çalışmaydı. Diğeri paraya...

Para işi eyvallah da, Adamın gözüne sokar gibi de olmamalı yani...

İnsanlar birini seyretmek için sabırsızlanırken, Para için olanının tarihini bile bilmez oldu!

Çünkü hiçbir şey tadında olmuyor. Nasıl olsun ki, 2021'in kupasını 2022'de oynuyoruz!!!

Şimdi bir de 2011'in kupası çıktı.

O gün top oynayan çocuklar bastonla geziyor be neredeyse!!!

Ne kupası? Lig bitmeden kupa sahibi belli olur. Lig biter, üç gün sonra yapıştırırsın finali olur biter.

10 sene sonra maç nedir ya! Bu maçı da mızrakla uçak kovalayanların kasabasında, taaa Afrika'da yapmazsanız gönlümüz kalır vallahi!!!!

Sıkıştırılmış papirüsten futbol topu, Kayın ağacından kale, topun gözüne iki tepik, tamam işte...

SİNDİRİM SİSTEMİ

Haber şu: "Salih Uçan, sindirim sistemi enfeksiyonu geçirdiğinden Rize maçı kadrosuna alınmamıştır..."

Önce 'Geçmiş Olsun' diyelim de, Ama bence sindirim muhabbeti doğru da, teşhis yanlış yerden olabilir???!!!

Beşiktaş'a gelişle alakalı bir irdelemek lazım!!! Vücut daha Beşiktaş'a gelişi sindiremedi zira sanki! Sıkıntı orada.

Yoksa enfeksiyon nedir ki? Alırsın antibiyotik, biraz gıdana dikkat tamam.

Lakin öbürünün sindirimi zor iş. İlaçla olacak iş değil.

Birileri bunu Salih kardeşimize anlatmalı...

Alen MARKARYAN / Akşam