Yetmiyor mu bilmiyorum. Yahu bu takımın hakkı yeniliyor.

Rakiplerine de bir o kadar kıyak geçiliyor. Camia garip bir durgunluğun içinde.

Asbaşkanı açıklama yapılıyor vallahi billahi ben 20 saat sonra gördüm.

Bir güç sanki siz bir kenarda durun demiş gibi. Hani söylenti o dur ki 2004 yılında Lucescu yönetime ‘’bildiğiniz birşey varsa söyleyin de biz de bilelim boşuna uğraşmayalım’’ demiş o şampiyonluk elimizden zorla alınırken ben sanki aynı havayı seziyorum.

Ha o zaman verilecek takım belliydi, şimdi arkasına siyasi gücü almış takıma mı yada para olarak sonsuz üstün olan takıma mı yoksa bürokratik işlerin katakullilerin babasına mı oynanıyor bilmiyorum da bunların hepsinin tek rakibi olan bize karşı bir şeyler olduğu açık.

Kapalı kapıların ardını bilmem belki hüsnü kuruntu bizimkiler de bu tip bir durum varsa yönetimi başkanı anlarım.

Yalandan çıkar konuşurlar iki yerli yersiz bağırırlar ama arkadan gerçek işlerini salarlar, doğru yapmazlar kendilerine verilen mesajı uygularlar.

Babasının hıncını devam ettiren Cüneyt gibiler de gelir gözünün içine baka baka dalga geçe geçe hatta VAR da pozisyonu incelerken başka hakem arkadaşını çağırarak bak bak bunların bu golünü iptal edicem seyret nasıl dumur olacaklar diye diye seni harcarlar.

Şimdi  Ali Palabıyık (Demirspor), Ümit Öztürk (Antep), Atilla Karaoğlan (Başak) ve Cücü bir araya gelip benim yediğim (hak) senin yediğinden daha büyük yada abi sen onu nasıl yedin be ben yiyemezdim diye makara yapıyorlar mıdır benim merakım odur.

Yapsınlar yapsınlar yapmazlarsa...

Ama sadece yönetim koltuğunda oturana yazar camiaya değildir kibar deyişle bu maytap geçmeler..

Peki sahadaki topçuya ne demeli?

Adamın emeği, hakkı, alın teri çalınıyor paşamlarda herhangi bir tepki yok.

Maç bitiyor formasını değiştiriyor, rakip oyuncu ile sarılıyor, duşunu alıyor gidiyor evine.

Her maçtan sonra 3 sakat 4 sakat. Adamlar takım değil Lejjyonerler ordusu.

Ya kardeşim bir itiraz et hakeme VAR baskısı yap üstüne git.

Hatay maçında ilk yarı Ghezzal’a ikinci yarı Vida’ya yapılan hareketlere ben penaltı veririm, hadi ben objektif değilim de sahadaki topçu niye bu kadar objektif.

Gördünüz Galatasaray - Gaziantep FK maçını daha ilk dakikadan itibaren adamlar orta sahadaki faule itiraz etmek için hakemin başında 5 kişiler.

Yahu tamam siz onlar gibi emek hırsızı olmayın stoperleri dahil koca koca adamların dokunma ile ölme numaralarını yapmayın da sahada hakkınızı arayın be kardeşim.

Ayrıca sadece kendi hakkını aramıyorsun armanın peşindeki milyonların sahadaki temsilcisisin.

Zaten sezon başından beri bu topçuların oynadığı top belli bir de sünepeler gibi her kafalarına vurduklarında ağzındaki lokmayı da vermesinler yeter.

Ama benim hissettiğim bu oyuncu grubunun arasında gönül bağlantısı kopuk.

Arada sevgi bağı falan yok gibi geliyor ki sahada birbiri için savaşmadıklarından belli. İyi oyun kötü oyun geçiyorum.

Geçen seneki o kolej takımı havasından eser yok şimdi.

Biraz uçuk olacak belki ama galiba o havayı yaratan adam Abubakarmış.

Takımın gol yükünü çektiği gibi moral yükünü de sırtlıyormuş Kamerun’lu.

Paragöz karagöz bilmem ama demek ki yönetimin (işe haftalar önce uyandığını düşünüyorum) onu son haftalarda kadro dışı bırakmaması şampiyonluğu getirdi.

Adam tribünde şeyh gibi otururken başka işler yapıyormuş meğerse. Şimdi bakıyoruz gelenler ağam paşam.

Bir tanesi belli ki dönecek Barcelona’ya hala ordaki hocasının kovulmasını kovalıyor instagramda, diğerini golcü diye aldık adam gol yerine yürüken bile caka atıyor sağa sola.

Takımla alakası yok gibi. İnşallah diğer topçular bununla konuşurken randevu falan almıyorlardır.

Sakatlıkları da cabaları kralların. Sakatlık demişken ben artık çoğuna inanmıyorum.

Bu sakatlıkların geçen sene olmadığını kimse bana anlatmasın.

O zaman gönülden oynayan takım şimdi profesyonele bağlamış durumda. Kimse, tamam hafif sakatlık var da ben çıkar oynarım demiyor.

Ayrıca geçen sene kiralık olup da uçanlar kaçanlar, bu sene demirbaşa geçince yere tünemiş öylece duruyorlar.

Yok yok bize pahalı takım, favori takım olmuyor. Kan uyuşmazlığı oluyor bu da kimyayı bozuyor.

Benim 11 hafta lig 2 Avrupa kupasında gördüğüm tablo bu.

Şu andaki tablonun tam tersi için geçen sene başta hocamız ve diğer çalışan teknik heyete methiyeler düzdük.

Onlar da kusara bakmasın da bu sefer tam tersini söylemek zorundayız.

Kendilerinden büyük beklenti olmayan oyuncuları motive edip savaşan ve herkesi kendine hayran bırakan tam bir takım yaratmak ile pahalı,artist yada kibarca çok profesyonel olan grubu yönetmek aynı değil.

Bizim teknik heyet CV ye 2 kupayı yazdı Allah tekrar bin kere razı olsun da sonrası ne olacak?

Yani arkadaşlar, dostlar tamam güldük eğlendik de biz bu sevdadan para mara kazanmıyoruz, profesyonel olamıyoruz, cv’ye de bir şey yazamıyoruz.

Lütfen artık.

Yönetim, topçu, teknik heyet her kimse kendine mi neyine mi gelecek ise gelsin artık kabak tadı verdi verecek.

Bülent BİLİRGEN /  Duhuliye.com