Beşiktaş'ın doğal olmayan sakatlık yükü, Sergen Yalçın'ı doğalının dışında bir defansif kurguya itti.

En kibar tabirle kazanmak öncelik değildi.

Birinci bölgeye 10 oyuncuyla yığıldılar.

Ajax'ın sağ kanadını iki sol bekle tıkadılar.

Amsterdam ekibi, Tadiç'in şahsi beceresi dışında oyuna ağırlık koyamadı.

Tabii ki oyunun hemen tamamının 3. bölgede oynadılar.

Ama belki de Beşiktaş'ın bu durumu Ajax'ı da etkilemişti.

Belki onlar da kazanmanın ötesinde bir sonuç için sahaya çıkmışlardı.

Ancak bu oyuna olgunluğunda oldukları söylemek zor.

Açık bir oyunda daha rahat hücum edebildiklerini biliyoruz.

Tıpkı Sporting maçında olduğu gibi. Ama bu dar alan oyununda bunu yapamadılar.

Analiz etmek mümkün değil!

Böyle bir denklemde neyin doğru ya da yanlış yürüdüğünü analiz etmek çok mümkün değil.

Daha doğrusu yapılacak bir analiz sadece bir anın, bir günün resmi olur.

Halbuki sorun farklı. Herhangi bir Şampiyonlar Ligi macerasına normalde böyle bir planla çıkmazsınız.

O yüzden aslında konuşulması gereken neden bu durumda kalındığı.

Analiz etmek gereken sorundan çok sorunun ele anılış tarzı.

Eğer takımda 12 direkt oyuncu sakatlanıp Şampiyonlar Ligi' maçına çıkamıyorsa bu bir sorundur.

Yapılsa bir sorun!

Ama bu kadroyu idare edenler, 'yapılan işte hiçbir sorun yok, her zamanki gibi çalışıyoruz' diyerek sorunun kaynağına inmeyi reddediyorsa bu çok daha büyük ve çözümsüz bir sorundur.

Dolayısıyla sorun Beşiktaş'ın maçı kaybetmesi değil...

Daha maça çıkmadan tüm cephanesinin kullanılmaz hale gelişi de değil.

Bunun sebebinin bilinmemesi ve bir sebebi olabileceğinin reddedilmesidir.

Ki bu günlük değil, yapısal bir sorundur.

Mehmet DEMİRKOL / Fanatik