Maça, sisteme, oyuna ve taktiğe geçmeden önce biraz Emirhan konuşalım.

Emirhan'ın performansını görünce çok mutlu oldum.

Beşiktaş'ın son yıllarda yetiştirdiği en önemli yeteneklerden bir tanesi. Buna hiç şüphe yok.

Maçın tamamında bu kadar kendinden emin, ne yaptığını bilerek, aldığı her topu çok doğru kullanarak ancak bu kadar sonuç odaklı oynanabilirdi.

Oyun zekası var. Topa çok iyi hükmediyor, golü düşünüyor...

Adam eksiltme kabiliyeti var... Cesareti var...

Duran topları kullanıyor ve bunları ilk 11'de çıktığı ilk maçta yapıyor.

Daha ne olsun? İzlemekten büyük keyif aldım.

Emirhan ile birlikte Beşiktaş adına Güven ile Josef'in performansını da beğendim.

Bölüm bölüm Batshuayi onlara katıldı. Bir deplasman maçına göre yaratılan yeterli sayıda gol pozisyonu da var.

Batshuayi'nin, Güven'in, Emirhan'ın bazı pozisyonlardaki vuruşları daha fazla golü de getirebilirdi.

Ama deplasmanda iki gol bulduğunuz bir maçta işin savunma tarafında çok basit hatalar yaparsanız işler istediğiniz gibi gitmiyor.

Rizespor'un bulduğu iki gol var. İlk golde Vida'ya faul yapıldığını düşünüyorum.

Orta hakem görmeyebilir ama itmeyi göstermek için VAR'ın devreye girmesi gerekirdi.

Tüm bunların yanında Beşiktaş hafta içinde 120 dakika bir maç oynadı. Bunu yaparken de birçok oyuncusu da yoktu.

Rize'de de kulübesinde buna benzer bir durum yaşadı. Özellikle oyunun ikinci yarısında hamle şansını istediği gibi kullanamadı.

Rizespor kulübeden gelen oyuncuları ile en azından Beşiktaş'a karşı skoru elinde tutabildi.

Maç öncesi de zor olacağı belliydi, oyun da bunu gösterdi.

Bir puan tarafından bakarsak üzücü, ama Emirhan gibi bir oyuncuyu kazanma tarafından bakınca da güzel bir akşam oldu.

Ali GÜLTİKEN / Sabah