Sergen Yalçın , 3-2 yendiğimiz Rize maçından sonra verdiği röportajda Hatayspor hocası ile ilgili bir kaç kelam ederek, Finali "Cumartesi göreceğiz ne olacağını, bu işler konuşmayla olmuyor." diye yaptı...

Bu haykırış futbol bilgisinin öngörüye, öngörünün de hodri meydana dönüşen yüksek özgüvenin ta kendisiydi...

Bu piyasada böyle konuşacaksın. 40 tilki yanlışını bekleyecek. Ve sen bunları bilerek gider yapacaksın...

Sergen Hoca'nın bu yaptığı kaçıncı boyut ve hangi seviye bilmiyorum? Futbolculuk ve gençlik zamanından kalan bütün huylarını içinde barındırıyor...

Reste rest Sold'a sold! Ve bu ülke insanının genetiğini, Beşiktaş taraftarının yapısını, bilerek ve sindirerek bu çizgiye gelmiş bir kişinin 7-0'dan sonra gayet temkinli ve vakur bir şekilde maç yorumu yapıp eve gitmesi...

Futbol piyasasının en altın hareketiydi...

"11 kişi sahaya çıkıyorsak eksik sayılmayız lafı." içinde ne kadar büyük anlamlar barındırıyorsa Rize maçından sonra çekilen hodri meydanın altı bir o kadar kırmızı kalemle çizilmelidir...

Hatay maçı alsa da Sergen Yalçın'a bu ettiği lafları yedirsek diye bekleyen yüzlerce vatandaşa Beykoz'dan Beşiktaş'a Boğaz'ın ortasında tekne filosuyla geçerken el sallayacağım...

BULAŞANLARLA BULUŞTUĞUMUZDA BULAŞTIRDILARSA!?

Hatay Teknik Direktörü Ömer Erdoğan'ın Oynadıkları Gençlerbirliği maçından sonra, dolayısıyla Beşiktaş maçından önce, ki zaten arada 2 buçuk gün var, yaptığı basın toplantısında her halinden halsiz ve hasta olduğu belliydi...

Zaten akabinde Covid 19'a yakalandığı beyan edildi...

Geçmiş olsun diyoruz...

Lakin mevzu burada başlıyor...

Yandaki fotoğrafta da görüldüğü üzere Gençlerbirliği maçından sonra soyunma odasında takımla beraber pozları ortada...

Hal böyleyken, bana bir kişi bile çıkıp kendi takımına bulaştırma ihtimalinin olmadığını söyleyebilir mi?

Söyleyemez... Ee! Bu takım Cumartesi Beşiktaş'la maç yaptı.

Hocaları Ömer Erdoğan'la başlayan bu hastalık ve bulaş zinciri Beşiktaş'a kadar geldiyse ve bulaştıysa!

Benim bu hafta G.Saray'la maçım var.

Perşembe test yapıldı, Allah korusun bir sürü hasta çıktı..

Ne yapacağız biz? Hadi cevap verin...

Milli maçta yaşananlar ortada neredeyse bütün takıma bulaştı.

Bu testler nasıl yapılıyor, Test yapılırken federasyondan bir yetkili test mahallinde bulunuyor mu?

Benim Hatay takımına test yapılsın önerim niye reddedildi?

Sezonun ilk yarısı Antalya kafilesindeki önce 40 pozitif sonra 40 negatif muhabbeti ortada...

Açıkçası biz camia olarak diken üstündeyiz...

Soruyorum tekrar, "Bulaş bize kadar gelmişse Biz ne yapacağız?"

SİZ DE BİLİYORSUNUZ YA HER ŞEYİ

Yine son perşembe Fenerbahçe, Alanya deplasmanında berabere kalıp, Beşiktaş'la puan farkının 5'e çıkmasından sonra, maç içindeki tartışmalı bir kararın aleyhlerine sonuçlanmasını, Federasyona taşıyarak maçın tekrarını istemişler...

İyi... Bir kaç insanın sizi yanlış yönlendirdiğine, ve buna da sizin bilerek inandığınıza inanıyorum...

Halbuki Gökhan Gönül'ün kırmızı kart gördüğü pozisyona baksanız, cevap bile aramaya gerek kalmayacaktı...

Hakem kırmızıyı gösterdikten sonra ne bekledi? Alanyalı oyuncunun ofsaytta olup olmadığına bakıldı...

Ofsaytta olsaydı kırmızı kart iptal edilecekti...

Sizin arkadaş da ofsayttaydı, penaltı iptal edildi...

Gerçi boşa anlatıyorum. Siz de biliyorsunuz ya her şeyi...

Haaaaa! Unutmadan.... Bu ligde Göztepe-Beşiktaş maçı tekrar edilmedi...

Konuşmaya gerek var mı bilmiyorum ama!

AZICIK NEFES VERİN

Galatasaray Başkanı sayın Mustafa Cengiz'in son haftalarda yaptığı açıklamalar, verdiği kararlar bayağı konuşuluyor.

Bunların içinde futbolcuların gece alemlerini medyaya taşıması, Fatih Terim'in yurt dışı seyahatlerini dile getirmesi öne çıkanlar arasında...

Kendi stratejisidir fazla bir şey diyemeyiz.

Lakin son olarak, G.Birliği maçından önce hazırlanan klipte sözleşmesini daha yeni feshettikleri Belhanda'nın attığı golleri, o videodan çıkarması akıllara zarar...

Bir futbolcu kulübüne ihanet etmemişse, verdiği hizmetler, döktüğü alın teri saklanamaz...

Kulüpleri yönetenler ne zaman ki kişisel egolardan arınır, kulübün kendilerinin değil, taraftara ait olduğu bilinciyle bir duruş sergilerler, camialarına hizmet için orada olduklarını idrak ederler, işte o zaman futbolumuz azıcık nefes alır...

O da azıcık!

Alen MARKARYAN / Akşam