Çok sert, vura-kıra, ite-kaka bir derbi oynandı.

İki takımın da birbirini oynatmamak için sarf ettiği enerji, iyi, keyifli oyun bekleyenleri hayal kırıklığına uğrattı.

Ve çatışmayı Galatasaray hak ederek kazandı.

Baştan söyleyelim: Oyunun ilk yarısında 6 sarı kart, 2 penaltıya tanık olduk.

Çakır’ın gösterdiği sarı kartlar doğru, penaltı kararları da doğru.

Cüneyt Çakır, Donk’un Atiba’ya ceza alanındaki müdahalesini kaçırdı.

Gözü yukarıda olduğu için yerdeki bu itmeyi göremedi. Orada da VAR devreye girdi.

Daha önceki penaltı kararlarında VAR uyarısına yer bırakmayan Çakır bu defa Mete Kalkavan’ın çağrısına uydu ve Beşiktaş lehine penaltı noktasını gösterdi.

Sonrasındaki Atiba - Falcao itişmesine de doğrudan penaltı karar verdi Çakır.

Babel’in gol perdesini açtığı pozisyon da önce ofsayttı, sonra VAR’dan bozulup gol olarak değerlendirildi.

Fatih Terim, anlaşılan o ki oyuncularını Beşiktaş’a oyun kurdurmamak, pas yollarını kesmek ve rakibi ikinci bölgede tutup topu kazanarak hızlı hücumlarla rakip kaleye yönlenmek konusunda hem uyarmış, hem de çalıştırmış.

Daha da ötesinde bu sezon çok fazla göremediğimiz “motivasyon”u Terim bu maçta hiç ihmal etmemiş. Bir de yordular Beşiktaş’ı…

Hep topun peşinden koşan lider takım, önceki maçlarda olmadık biçimde nefes tüketti.

Galatasaray dün Rosier - Ghezzal bağlantısını kendi sol kanadında Babel ve Saracchi ile çok başarılı biçimde kapadı.

İlk golü de oradan Babel’le kazandı. Beşiktaş’ın sol kanadında ise zaten fazla etkili olmayan N’Sakala, Galatasaray’ı zorlamadı, Larin’e de yardım edemedi.

Galatasaray savunmasında da, orta alanında da çok çabuk ve etkili oyunuyla Beşiktaş’ı beklenmedik biçimde sarstı.

Sergen Yalçın ikinci yarıda Gökhan Töre ve Ljajic’i Dorukhan ve Necip’le değiştirdi.

Sonra da Atiba ile Rıdvan’ı…

Fatih Terim de Falcao- Muhammed’le başladı…

Onyekuru ile Kerem’i, sonra da Emre’leri değiştirdi: Akbaba - Kılınç…

Babel’le Arda’yı ve Fernandes’le Halil Dervişoğlu’nu…

Ve “kulübe” farkı Arda’nın golüyle hükmünü icra etti.

Evet, Beşiktaş baştan itibaren topun sahibi oldu ama, oyunun sahibi olamadı.

Ve ligin zirvesi kördüğüme döndü…

Üçlü yarış finiş haftalarıyla devam edecek…

Bakalım nasıl bitecek?

Atilla GÖKÇE / Milliyet